Kırklareli
19 Mart, 2024, Salı
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

DEĞİŞİM

04 Mayıs 2023, Perşembe 14:59

 

Türk milleti olarak 16 devlet kurduk diye haklı olarak övünüyoruz. Bugün biraz yolun tersinden gidelim. Tersten bakalım sorgulayalım. Biz neden 16 devlet kurmak zorunda kaldık? Neden mevcudu koruyamadık?  Neden dünyanın gittiği yöne, konjonktüre uyum sağlayamadık ta kurduğumuz devletler yıkıldı. Yeniden kurmak zorunda kalıp büyük acılar çektik. Basiretsiz yönetimleri değiştirmek yerine, eldeki bulgurdan olmamak anlayışıyla sabırla düzelmesini bekleyerek büyük acılar ve yoksulluklar çektik?  Lidere sonsuz itaat edip yanlışlara karşı çıkıp sorgulamadık? Hep sorular hep sorular. Nereye kadar gidip, nerede vazgeçeceğimizi başaramadık. Vatan, millet varsa vatandır. Liderler gelip geçer bunu göremedik. Lider varsa, vatan vardır anlayışı bizi liderin insafına bıraktı. Lider iyiyse güçlendik, lider kötü ise zayıfladık. Kurumsallaşmayı başaramadık. Bu liderlerin kurumlara alan açmamasından ve bizim millet olarak sürekli bir ayrıcalık peşinde koşmasından kaynaklandı. As olan aslında nedir? As olan devlet bir kural koyuyorsa, cezasını ödülünü de her vatandaş nezdinde eşit olarak uygulamalı. Son zamanlarda bir sanatçımız‘’Biz daha özgürüz, yurt dışında yere tüküremezsiniz ama burada tükürüyorsunuz’’

diye kamuoyuna yansıyan bir söz söyledi. Aslında bizde de yasak, ama bu kural maalesef bizde uygulayanın keyfine göre. Bizim en büyük eksiğimiz koyduğumuz kuralları uygulamamak. Küçük, önemsiz gördüğümüz küçük küçük olaylar gün geliyor koca bir kara delik oluşturuyorlar. Sistemi bozuyor ve içinde çıkılmaz bir duruma sokuyorlar. Günümüz siyasetine gelirsek tüm dünya enflasyonla mücadele için faiz artırırken, biz bunun tam tersi bir yol izledik. Otobana tersten girdik. Otobandan ters gidilmeyeceğini bildiğimiz halde sonuca varmayı umduk, halkın güçlü bir kesimi de, hala yolun sonuna varılacağına inanıyor. Bugün yaşadığımız ağır ekonomik koşullar ve fakirleşmemizin en büyük sebebi  ‘’Faiz sebep enflasyon neticedir.’’ anlayışıdır. Çünkü her şeyin bir değeri vardır. Paranın da bir değeri vardır.  O da enflasyon oranına göre faizdir. Siz paraya değer biçmezseniz veya düşük değer biçerseniz insanlar onu elinden çıkarmak ister. Bu sefer onunla alınacak ürünlerin değeri artar. Çünkü elinizde her gün değeri düşen bir varlık var ve diğerinin ise değeri her gün yükseliyor. Gayrimenkülün, borsanın, taşıt fiyatlarının, baskılanmasa dövizinde yükselmesinin sebebi bu. Vatandaşın elindeki değersiz bulduğu bir şeyi, değerini muhafaza edecek bir şeyle değiştirme amacı, ekonomiyi canlandırıyor ama birikimleri yok ediyor. Enflasyonu tetikliyor. Durmadan fiyatlar yükseliyor bu gün aldığın her ürün yarından ucuz oluyor. Cebimizdeki banknot sayısı artıyor ama alım gücü düşüyor. Ve bizi yönetenler bu sistemin gayet başarılı olduğunu söylüyor ve bizi ikna etmeye çalışıyor. Aslında bu anlayışa bu yönetimi destekleyenler de inanmıyor. İnansalar onların söylediği yönde yatırım yaparlar. Yapmıyorlar çünkü biliyorlar yanlış! Ama neden değiştirmiyorlar o zaman? Çünkü korkuyorlar, ayrıcalıklarının, mevcut işlerinin, mülklerinin ellerinden gidebileceğini düşünüyorlar. Eldeki bulgurdan olmayalım anlayışıyla sabır ediyorlar. Biz aslında sistem ve kanunları adil bir şekilde uygulanmasını savunmadığımız sürece, her şeyin liderle gelip liderle gidebileceğini düşünerek daha çok fakir edebiyatıyla kendimizi avuturuz. Değişimi görüp zamanında uygulayabilsek, konjonktüre uyum sağlayarak müreffeh yarınlara kavuşmamız için bir engel  kalmaz aslında.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum