Ucuz Hayatı Pahalı Yaşamak
23 Ocak 2025, PerÅŸembe 18:40
Türkiye’de son yıllarda hızla artan hayat pahalılığı, çoğu vatandaşımızı zor durumda bırakıyor. Ekonomik olarak bizden çok daha ileri olan ülkeler nasıl oluyorda paralarının değeri bizim paramızdan 35- 37 kat değerliyken, ülkemizin ürettiği ürünleri bizden daha ucuza alabiliyorlar?
Bunun sebepleri sırasıyla;
1) Devlet tarafından konulan yüksek dolaylı (KDV, ÖTV gibi), dolaysız vergiler fiyatları arttırıyor.
2) Ekonomik yapımızın ithalat ağırlıklı olup yerli üretimin desteklenmemesi fiyat artışlarını hızlandırıyor.
3) Ekonomik kararların öngörülemez olması, yatırımcı güvenini zayıflatıp istikrarsızlığa sebep oluyor.
4) Sürekli siyaset gündemine göre değişen ekonomik kararlar, güven eksikliğine sebep olarak döviz talebini artırıyor, buda fiyat artışlarına neden oluyor.
5) Tarım ve sanayi sektörlerinde üretim maliyetlerinin ( gübre, enerji, işçilik gibi) sürekli yükselmesi.
6) Tarımda ve sanayide sürekli girdi maliyetlerinin artması üretici enflasyonunun artmasına sebep olması gibi sebepleri sayabiliriz.
Bunların dışında kamunun tasarruf yapmaması da ülke kaynaklarının çarçur olmasına sebep oluyor. Diğer bir sebepte pek dile getirilmeyen ama git gide ülke bütçesine yük olmaya başlayan ‘’ Milletin cebinden beş kuruş para çıkmayacak.’’ denilerek Yap İşlet Devret modeliyle yapılan yolların akıl almaz geçiş ücretlerinin, ürünlerin bir yerden bir yere nakilerinin yüksek taşıma maliyetleri de halkımızın hayat pahalılığını hissetmesinin en büyük nedenlerinden biri oldu. İktidar yüksek vergiler, yüksek lojistik maliyetleri ile üreticinin de elini kolunu bağlıyor. Yap işlet modeliyle yapılan yollar, köprüler, hastaneler son yıllarda ülke bütçesine git gide ağır yükler getirmeye başladı. Bu yatırımlar Osmanlının son dönemlerinde borçlarını ödeyemeyip başka ülkelere verdiği kapitülasyonların bir benzeri oldu. Mesela Osman gazi Köprüsünün yatırım maliyeti 1 milyar 418 milyon dolar olarak hesaplanmıştır. Fakat iktidar bu köprüyü yapan şirkete 2036 yılına kadar işletme hakkı vererek, milletin cebinden yaklaşık 15 milyar dolar çıkmasına sebep olacak. Dünyada eşi benzeri olmayan bir karı şirketin kasasına vatandaşın cebinden alarak koyacak. Bunun gibi birçok yatırımı kendine yakın şirketlere yaptırarak kamu kaynaklarının buralara transfer ediyor. Kendi dünya görüşüne sahip iş adamlarını zenginleştirerek siyasetini de finanse eden bir çark kurmuş. Yerli ve milliliği dilinden düşürmeyen iktidar ‘’ yap işlet devret’’ modeliyle yapılan yatırımların anlaşmazlık halinde Londra mahkemelerini ‘’Tahkim’’’son karar olarak antlaşmalara koyup ülkenin geleceğini borca bağladı. Kısacası şirketler bu paraları iktidar değişse bile, ülke bütçesinden tahsil etmeye devam edecekler. Bu projelere hergün yenileri ekleniyor ve ülke olarak sonu olmayan bir sarmala hızla ilerliyoruz. İktidar, bunun gibi birçok kara delik olmuş yatırımlara kaynak sağlamak için vatandaşın sürekli vergi yükünü artırıyor. Halkın arasında artık bir deyim olmuş olan ‘’ Ucuz hayatı pahalıya yaşıyoruz.’’ anlayışını ülkemizde maalesef bir yaşam standartı olarak önümüze koydu. İktidar yıllardır uyguladığı politikalarla seçime kadar kemerleri sıkıp halkımıza ekonomik zorluklar yaşatıyor. Sonra da seçim zamanı yaklaştığında vatandaşı rahatlatıcı birkaç tedbir getirerek seçimleri bu havuçlarla kazanmayı başarıyor. Halkımız kendini git gide fakirliğe, hayat pahalılığına mahkum eden iktidarı sandıkta değiştirmeden bu döngü maalesef böyle sürüp gidecek.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum