Kırklareli
14 Ekim, 2025, Salı
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

TÜRKİYE’NİN GERİ KALMASININ ARKA PLANI…    

06 Ekim 2025, Pazartesi 12:19

Batı’da Atila döneminde başlayan feodalizmi ortaya çıkaracak yönetimsel bölünmüşlük yaşandı. Her şeyi bir merkezden yöneten bir büyük devlet yerine, birbirleriyle yarışan şehir devletleri ve feodal güçler ortaya çıktı. Bu dinamizm Osmanlı’da ve Doğu’da yaşanmadı. 1580’li  yıllarda  Batı toplumlarında burjuva sınıflarıyla ticaret kapitalizmi yaşanıyordu. Ayni yıllarda Osmanlı’da müsadere sistemi vardı. Padişah uygun gördüğünde varlıklı insanların servetlerine el koyup onları devlet malına dönüştürüyordu. Osmanlı ve Doğu sisteminde zenginlik şüphe nedeni ve haksızlığın işareti idi. Osmanlı ve Türkiye’de burjuva sınıfının oluşmamasında, ticarette ve sanayi yatırımlarında geri kalınmasında müsadere sisteminin büyük payı olduğu gerçeği yadsınamaz. Doğu’da ve Osmanlı’da ekonomik girişimcilik uygun bir ortam bulamadı. Osmanlı’da yüksek standartta yaşayan devlet memuru bulmak mümkünken, özel çalışan işadamı ise enderdir. Gayrimüslim azınlık üyelerinden banker ve tüccarların sonu hiçte iyi olmadı. Müsadere sistemi 20. yüzyılda da  varlığını  sürdürdü!.(ittihat ve terakki döneminde ‘milli iktisat’ ve 1942 yılında Varlık Vergisi ile servetler el değiştiriyordu)  Bugün bile AKP iktidarında özel kişilere  ait servetlere keyfi bir şekilde el kona biliyor.  Mülkiyet hakkı (Kapitalist Üretim Tarzı’nda en temel hak) yerlerde sürünüyor. Avrupa’da böyle bir örneğe rastlamak olanaksız. Batı’da Orta Çağ’dan önce başlayan toplumsal hareketlilik Rönesans, Reform,Aydınlanma, Endüstri Devrimi’ni getirdi. Buna benzer gelişmeler japonya’ da da yaşandı. Japonya gelişmiş olmasını buna borçlu. Batı’nın gelişmesinin temel nedeni,bir zamanlar merkezi idare altında değil,bağımsız ve birbirleriyle yarışan küçük birimlerin  -kentler, feodal yapılar- ortaya çıkmış olmaları. İkinci bir nedende 15 ve 16. yüzyıldaki okur yazarlık olabilir.Osmanlı ve Doğu bu konuda çoktan havlu atmıştı. Din konusunda da Osmanlı ve Doğu geri kalmış reformlarını yapamamıştı.  Sınıf mücadeleleri ve kültürel gelişmeler dinde”reformları” getirmiştir. Ezcümle,  geri kalmamızın, kalkınamamızın ya da çağdaşlaşamamızın  arka planında, eskiden bugüne kendini hissettiren toplumsal düzen ve bunun kültürel mirası ile  “içe kapanma” dini bağnazlık, batı düşmanlığı,milliyetçilik,antidemokratik yönetim,burjuva sınıfının ve toplumun ezilmesi, demokrasi eksikliği gibi uygulamalar vardır. 200 yüzyıldır süren Osmanlı-Türk Modernleşmesi bu handikapları aşamadı. Aşamadı ama İslam dünyasında,bu handikapları aşmaya ve  “Çağdaşlaşmaya” en yakın ülke Türkiye’dir. O da 200 yıldır sürmekte olan Osmanlı -Türk Moderleşmesi’nin birikimi (1923 Türk Devrimi bu birikimin zirvesi) sayesindedir!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum