EMEKLİLERİ YÜK SAYANLARI, EMEKLİLER DE, YOK SAYACAK
25 Ağustos 2025, Pazartesi 13:54
Sekizinci dönem Kamu çalışanları ve Kamu çalışanı emeklilerinin, 2026-2027 dönemi ‘’toplu görüşme’’ aldatma tiyatrosu 19Ağustos’da sona erdi.
Görüşme masasının bir tarafında, emeklileri bütçeye yük olarak gören, bu yüzden 23 yıldır emekli düşmanı zihniyeti gereği, emeklileri açlığa ve sefalete mahkum eden, emperyalizmin ve işbirlikçi sermaye çetelerinin, vurguncuların, cemaatların dostu olan akp saray iktidarı vardı. Masanın diğer tarafında ise, adındaki ‘’sendika’’ sözcüğü dışında sendika ve sendikacılıkla ilgisi olmayan, varlığını saraya adamış, sarayın kamu çalışanları içindeki bürosu olan, iktidar desteğine güvenerek tehdit, şantaj ve rüşvetlerle üye sayısını artırıp ‘’yetkili’’ sendika olan yandaş Memur Sen vardı. Ayrıca iktidar ortağı MHP’nin memur temsilcisi Kamu Sen de, masada yerini aldı.
Baştan sona danışıklı dövüş içinde geçen, görünüşte yüksek taleplerle reklam yapılan maaş/ücret konusunda, hiçbir kazanım elde edilmeden, hatta kazanımların da kaybedildiği, ülke ve hayatın gerçeklerinden uzak, adeta çalışanlara ve emeklilere dalga geçmenin de ötesinde, hakaret ve küfür edercesine rezil rakamlar sunuldu. İşbirlikçi sendikalar, güya mücadele ediyormuş kisvesiyle, durumu idare etmeye çalıştılar. Gerçekte, yandaş sendikalar özellikle memur sen, baştan iktidarla anlaşıyor, alınacak verilecekler belirleniyor, sonra, senaryo gereği, toplu görüşmeler yapılıyor, mücadele ediliyor görüntüsü verilerek masaya gidiliyor. Sonuçta, efendileri olan iktidar ne derse o oluyor. Bu sendikalar, emeklileri açlığa, çalışanları yoksulluğa mahkum eden, ahlaksız ve vicdansız rakamlara karşı, hiçbir tutarlı eylem ve mücadele geliştirmeden, sahtekarca mücadele ettik diye ucuz kahramanlık yapıyorlar. Ülkeyi krize sürükleyen, yüzde yüzlerde seyreden enflasyon ve hayat pahalılığı yüzünden, milyonlarca emekli ve çalışanı açlığa ve yoksulluğa mahkum eden iktidar, Memur Sen’in sözde % 88 lik teklifine karşılık, 2026 için % 10-6, 2027 için % 4+4 zam teklifi yaptı. Yandaş sendikalar, bu rezil teklifi milyonlarca emekli ve memurun tepkisi karşısında açıkça kabul edemediler. Uzlaşmazlık çıktı.
Uzlaşma olmayınca, 7 üyenin iktidarca belirlendiği, 4 üyenin de sendikalara kaldığı Hakem Kuruluna gidildi. Kurul en az 8 üye ile toplanıyor. Sendikalar katılmazsa toplanamıyor, Kurula güvenmiyoruz katılmayacağız diyen yandaş sendikalar, Memur sen ve Kamu sen, saraydan gelen emirle toplantıya katılarak satış sözleşmesini meşrulaştırdılar. Oysa bu sendikalar katılmasaydı, kurul toplanamayacak, konu meclise gidecek, kamuoyu desteği sağlanacaktı. İktidarın emriyle bu imkanı yok ettiler. Bu gün, kamu çalışanlarının ve emeklilerin, açlık ve yoksulluk içinde yaşıyor olmasının sorumlusu emekli ve emek düşmanı islamcı saray iktidarı ve iki yüzlü sahtekar yandaş sendikaların ihanetidir.
Sarayın tek adam rejimi, her sözleşme ve görüşme dönemlerinde, çalışan ve emeklilere düşmanlığını gizlemek için, ‘’bütçe imkanı, mali disiplin, ödemeler dengesi, iç ve dış borçlar, faiz, doğal afet, cari açık vb.’’ gerekçelere başvuruyor. Bunlar yalan ve çarpıtmadır. Bu ülkenin yeterince kaynakları var. Sorun kaynakları kimlere ve nasıl paylaştıracağınızdır. İktidar, ülke kaynaklarını, iktidarda kalmasını sağlamak için, zenginlere, ulusal ve uluslararası sermayeye çevrelerine, ihale çetelerine, kendilerine, Cumhuriyet düşmanı tariakatlara, BOP temelinde emperyalizme uşaklık eden şeriatçı çetelere harcıyor. Sıra emeklilere ve emekçilere gelince, kaynak yok masalı devreye giriyor. 128 milyar doları kim, kimlere peşkeş çekti. Garantili projelere yıllarca akıtılan kaynaklarla ,her yıl yeni bir proje yapılır. Ekonomi memuru Şimşek, döneminde KKM zararını trilyonlardan 440 milyarlara indirdik diye övünüyor ama, 87,5 milyar dolar faizi ödemesiyle, toplamda Şimşek döneminde 147,5 milyar dolar halktan alınmış, zenginlere aktarılmış. Kimlere ve nasıl gitti bu kaynaklar. Hesap verilmiyor. İktidarın 19 Mart darbesinin maliyeti 65 milyar dolar, Merkez bankası 818 milyar lira zarar açıklıyor. Resmi araba saltanatı Avrupa’nın 14 katı masrafları da o ölçüde yüksek. Suriye ve sığınmacılar için 200 milyar dolar gitti, hala da gidiyor. Sarayın sadece günlük harcaması,1798 asgari ücretliye ve 2746 emekli maaşına eşit. Diğer giderler hariç. Görgüsüz lüks yaşam, huzur hakları, çoklu maaşlar, vatan topraklarının satışı/peşkeş çekilmesi, ülkenin sessiz işgali devam ediyor. Anayasa ve hukuk ayaklar altında, kendilerine hukuksuzluk, muhalefete düşman hukuku uygulanıyor. Yargı darbeleri devam ediyor. Enflasyon, hayat pahalılığı, döviz, işsizlik hat safhada. Hukuksuzluk kural haline geldi. İktidar gerçeklerin gizlenmesi için gündem değiştiriyor, baskı ve saldırılarını artırıyor. ABD/İsrail projeleriyle toplumu oyalıyor. Toplumu ve vatanı düşündükleri yoktur. Tek amaçları var: İktidarda kalmak. Yani kaynak var, adaletli dağıtılırsa her kesime yeter. Ancak, iktidar halktan değil, zenginden yana.
Akp/saray iktidarı baştan beri emeklileri, bütçenin sırtına yük olarak görmeye devam ediyor. Hak aramaya kalkınca da, baskı ve şiddetle engellemeye çalışıyor. Sıkıştıkça saldırganlaşıyor, saldırganlaştıkça sıkışıyor. Bu yüzden, anayasayı, hukuku hak ve özgürlükleri ortadan kaldırıp, demokrasi dışı, siyasal islamcı rejimi yerleştirmeye çalışıyor. Yargı ve hukuk bağımsızlığı yok. Anayasada belirtile, laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti yok edildi. Bir korku imparatorluğu yaratılıp, elinizdekilerle yetinin şükredin deniyor.
Emekliler olarak, baskılara ve uygulanan zalimliğe teslim olmayacağız. İnsanca yaşamak ve haklarımız için, demokrasi özgürlüğümüz için mücadele edeceğiz. Kimseden sadaka beklemiyoruz. Peşin ödediğimiz haklarımızı istiyoruz ve alacağız. EMEKLİLERİ ÜLKEYE YÜK SAYANLARI, İLK SEÇİMDE EMEKLİLER OLARAK YOK SAYACAĞIZ
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum