Kırklareli
16 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ ÜZERİNE!     

05 Haziran 2021, Cumartesi 10:09


 1972 yılında İsveç’in Stokholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında alınan bir kararla 5 Haziran Dünya Çevre günü olarak kabul edildi. Küresel düzeyde Çevreyle ilgili ilk olan toplantı sonucu ,Çevre Hukukunun temelini oluşturan Çevre Bildirgesi yayınlandı. Bildirge Çevrenin korunmasını ve geliştirmesini esas alıyordu.  Bu süreçten sonra Üçüncü kuşak haklardan olan Çevre hakkı Anayasalarda yer almaya ve Ekvator, Bolivya gibi latin Amerika ülkelerinde ise Ekolojik Anayasalar yapılmaya başlandı. Bizde 1983’te Çevre yasası çıktı.1991 yılında Çevre Bakanlığı kuruldu.1993 yılında ise Çed yönetmeliği yayınlandı.1987’de yayınlanan Brundtlannd  (ortak geleceğimiz) Raporunun teması Sürdürülebilir Büyüme (Kalkınma) idi! Bu tema bundan sonraki çevre konferanslarına damgasını vuracaktır. İkinci Çevre Konferansı 1992 yılında Brezilya’nın Rio de janeri kentinde gerçekleşti, teması sürdürülebilir gelişmenin eşliğinde Biyoçeşitlilik, İklim Değişikliği Sözleşmeleri ve Rio Deklerasyonu idi..1994 ‘te Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi kabul edildi.1997 yılında Kyoto Protokolü imzalandı.2002 yılında toplanan Üçüncü Çevre Konferansına ev sahipliğini Güney Afrika Cumhuriyet’inin Johannesburg kenti yapacaktı. Konferansta 1992 yılında Rio’da alınan kararların uygulanması sürecinin genel bir değerlendirilmesi yapılmıştır.2015 yılında Paris İklim anlaşması imzalandı. Anlaşma küresel düzeyde ortalama sıcaklık artışını 2 derece artışla sınırlı tutmayı amaçlıyordu.. Sürdürülebilir (Tarım,Enerji,Hayvancılık, Ormancılık vs) kavramı tüm sektörlerin önüne eklendi. Sürdürülebilir Gelişme, Doğanın (Havanın dışında) Çok Uluslu Şirketlerce yağmalanmasının,talan edilmesinin, metalaştırılmasının kapısını açtı. Kyoto protokolün ve Paris İklim anlaşmasının hedefi karbon salınımını sınırlamaktı. Her şirkete karbon kotası (salınım) hakkı tanındı . Karbon kotasını aşanlara kirleten öder karşılığında kirletme hakkı tanındı!  Karbon piyasasına göre kotayı aşanlar aşmayanlardan kirletme hakkını satın aldılar.               Tüm yapılan Çevre Konferanslara ve Çevre ile ilgili Uluslararası anlaşmalara ,Anayasalarda ve de yasalarda yapılan düzenlemelere rağmen ne Biyoçeşitlilik kaybı önlenebildi ne Karbon salınımı sınırlanabildi ne Ekolojik ayak izi (Doğanın bir buçuk yılda ürettiği, bir yılda tüketiliyor. Doğanın yenilenmesine izin verilmiyor) düştü ne de Küresel Isınma ve İklim Değişikliği durdurulabildi! Ekolojik sorunlar kriz boyutunu aşıp , Ekolojik  bir yıkıma vardı. Çevre ile ilgili yapılan düzenlemelere İnsan Merkezli bir bakış açısı egemen.İnsan semavi dinlerde ifade edildiği gibi eşrefi-mahluk bir tür olmayıp,diğer türler gibi Evrimsel sürecin ürünüdür. Diğer türlerden farkı Kültürel Evrim geçirmiş olduğu gerçeğidir! Gezegende yaşayan tüm türlerin yaşama hakkı olduğu gibi vazgeçilemez ekolojik işlevleride olduğu unutulmamalı! Doğa Merkezli bir yaklaşım dışında Ekolojik sorunların çözümü yok. Çevre-Ekolojik Sorunların  kaynağı 300 yıl önce ortaya çıkan Kapitalizmdir.Kapitalizm İnsanı ve Doğayı acımasızca sömüren rasyonel olmayan bir üretim tarzı. Doğal kaynakların sınınırlı olduğu bir gezegende sürekli büyümek zorunda olan bir sistem .(Doğada sürekli büyüyen bir canlı yok)Kapitalizmin yarattığı ekolojik sorunların teknolojiyle çözümleneceği düşüncesi gerçekçi olmadığı gibi yeşil Kapitalizmde mümkün değildir!         Üzerinde  yaklaşık iki milyon türe ev sahipliği yapan gezegenizimiz, tam 5 kez kitlesel yok oluşlar yaşadı.6.ıncı kitlesel yok oluşun eşiğinde(Belki de içinde) olduğumuz tartışmasız, yadsınamaz bir gerçek. Bundan önceki kitlesel yok oluşların doğal nedenler iken (Göktaşı çarpması, Yanardağ patlaması vs) 6.ıncı kitlesel yok oluşun nedeni ise tartışmasız Kapitalizm’dir!Ezcümle; İnsanın İnsanı ve İnsanın Doğayı Sömürmediği ,Ekolojik Döngülere Saygılı (Ekososyalizm) ivedi olarak yeni bir uygarlık inşa edemediğimiz taktirde (fazla zaman da kalmadı)6.ıncı kitlesel yok oluş kaçılmaz. ..
YA 6.INCI KİTLESEL YOK OLUŞ YA EKOSOSYALİZM!