Kırklareli
11 Mayıs, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

31 Mart Yerel Seçimleri Ve Sonrası

28 Şubat 2024, Çarşamba 16:51

31 Mart'ta yapılacak yerel seçimler için ilimizde seçime girecek siyasi partiler ile bağımsız adaylar Merkez İlçe seçim kuruluna başvurarak adaylarını belirledi ve resmi süreçte başlamış oldu.
3 Mart'ta YSK tarafından ilan edilecek kesin aday listesinin açıklamasının ardından seçim startı da resmen başlamış olacak ve zaten sahada olan adaylar kampanyalarına hız vererek seçime hazırlanacaklar. Bendenizde 27 yıl memuriyet hayatından sonra demokrasiye katkım olur düşüncesiyle siyasi bir partiye (CHP) üye oldum.Ama asla siyaseti bir yerlere gelme, belli bir mevki yada makama gelme adına yapmadım ve hiçbir yere aday da olmadım olmayıda düşünmüyorum.Adaylık müracaatı içinde bir yerlere gelme adına da kimsenin peşinede takılmadım, birilerine biatta etmedim.Tam tersine verdiğim demokrasi mücadelesinde hakkımda açılan toplamda 20 dava (17 si gezi davası 3 adette gazetecilik mesleği gereği haberlerim ve hakaret davaları vb) olduğunu da kamuoyunun bilgisine sunarım.İnancım gereği demokrasi mücadelesini bir yerlere gelme sanatı değil, bedel ödeme mücadelesi olarak gördüm. Yerel siyasetinde hep içinde oldum.Doğruları söyledim ve savundum.Üyesi olduğum partide de birilerine biat etmediğim için 48 kişi ile birlikte partiden atıldım.Ama süreç her zamanki gibi bizi haklı çıkardı.O gün bizleri hainlikle suçlayanlara halk sandıklarda gerekli dersi verdi.Seçmen bizi haklı görerek destek verdiğimiz Bağımsız adayı tekrar Başkan seçti ve Kırklareli'nde bir tarih yazıldı.Kırklareli halkı kendisine dayatma yapan zihniyete hayır dedi ve gerekli dersi sandıkta vererek CHP+(Millet İrtifakı)yi 3. parti yaptı.Halk bize rağmen siyaset olmaz diyerek seçimleri tarihe not olarak düştü.Kırklareli siyaset tarihini yakından takip eden biri olarak geçmişte olduğu gibi 31 Mart yerel seçimlerini yakından takip etmeye çalışıyoruz ve gözlemlerimizi siz okurlar ile paylaşarak tarihe not düşmek isteriz.31 Mart yerel seçimlerine giderken her seçimde atama krizi yaşayan CHP de unutulan sandık tekrar üyenin önüne konuldu.CHP li üyeler Belediye Başkan adaylarını ve İl Genel Meclis adaylarını oyları ile Belediye Meclis üyeleri adaylarını da uzlaşma yada uzlaşamama yöntemiyle belirledi.Artık süreç halkın onayına ve oyuna kaldı.Öncelikle atamaya karşı sandık kültürünü geri getiren ve üyenin önüne sandığı koyan, üyeyi birey olarak gören ve çalışmalarda emeği geçen il-ilçe yöneticilerini tebrik etmeden geçemeyeceğim.Emeklerine yüreklerine sağlık.19 adayın yarıştığı ve 10 sandıkta oy kullanan üyeler il genel meclis adaylarını oyları ile belirledi.Ve ön seçimde bir demokrasi şöleni yaşandı.Kazananında, kaybedenin de olmadığı ve adayların seçim sonucundan sonra birbirini tebrik etmesi ve kenetlenmesi kayda değer bir tespitimiz oldu.4 adaylı başlayan ve Ünal Başkur'un aday Gürkan Oras'ın lehine çekilmesi ile 3 adaylı Belediye Başkan adaylarını belirleyen seçimde üyeler oyunu kullandı.CHP üyelerinin kullandığı oylar sonucu  sandıktan mevcut Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu çıktı.3 adayda seçim öncesi biz zaten ön seçimi savunuyorduk.Atamayı kabul etmiyoruz, sandıktan kim çıkarsa, biz o adayın arkasında olacağız denilmesine rağmen Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker ''yapılan seçimi tanımıyorum'' diyerek partiden istifa etti ve bağımsız adaylığını açıkladı.Keşke hiç ön seçime girmeden seçimi meşru görmüyorum ve ön seçime girmiyorum halk beni istiyor, ben halka güveniyorum deyip bağımsız aday olsaydı.Ama yapacak bir şey yok.İstifa tek taraflı bir karar ve Serdar Başkanın bu kararını da  saygı duymak lazım.Ama siyaset sonuçlar üzerine yorumlanır.Serdar Başkanın kime ne kazandıracağına ne kaybettireceğine bakmak lazım.Bunu da 1 Nisan sabahı göreceğiz.CHP de bu süreç her seçimde yaşanır.CHP li üyelerde, tabanı da bunu bilir zaten.Sandık kültürünü kendi siyasi geleceğine bağlı gören anlayışlar geçmiştede oldu, yarında olacak.Bu kişiler dün ve bugün olduğu gibi ya görevlerinden istifa etti ya başka partiye geçti yada ikna edildi. Çünkü kendi partisinin üyesinin seçimine saygısı olmayan siyasiler tepkilerini doğal olarak ya bölerek ya kaybettirecek,kızarak bir tercih yaparlar.lüleburgaz ilçesinde Emin Halebak'ın ve diğer ilçe ve beldelerde bağımsız adayların ne olacağını,kaç bağımsız adayın seçimi  kazanacağını yada aldıkları oylarla ( 1999 seçimlerinde bölünen CHP'nin  MHP ye nasıl seçim kazandırdığını)nasıl bir sonuçla karşılaşacağımızı 1 Nisan sabahı göreceğiz.
 Kırklareli halkı 1999 seçimlerini unutmadı.Unutanlara biz hatırlatalım.1999 yerel seçimlerde CHP 5.019 oy oranı yüzde 19.19, DSP 4.957 oy oranı yüzde 18.96, ÖDP 859 oy oranı yüzde 3.29 oldu.Seçimi kim kazandı. Tabiki bölünen soldan MHP 6.392 oy alarak yüzde 24 ile Belediye Başkanlığı koltuğuna oturdu.Ve Kırklareli'nde bir ilk yaşandı.5 yıl sonraki seçimde bu kez CHP ittifak ile Belediyenin tekrar CHP ye kazandırıldığı gerçeğini tarih yazdı.1999 seçim sonuçlarını yaşayan ve sonucunu gören,süreci yakından tanıklık eden biri olarak  adaylara şunu sormak isterim. CHP genel Başkanı Kılıçdaroğlu bile sandıktan çıkamadı.Ne yaptı partide kalarak üyenin iradesine saygı duydu.Bağımsız adayların yada ben aday olmadım, adayları beğenmedim, oy vermem, kızdım, küstüm diyen aday ve adaylar bu soruyu bence kendilerine sorması lazım.Türkiye'de yüzde 65 sağ, yüzde 30-35 civarı sol oy var.Ülkeyi 21 yıldır da tek başına yöneten gerici,hak hukuk, Adalet tanımayan bir anlayış, bir iktidar var. İstanbul, Ankara, Bursa başta olmak üzere mental yorgun gerekçesi ile geçmişte görevlerinden alınan AKP'li Büyükşehir Belediye Başkanlarını bir düşünün hiç biri ne Bağımsız aday oldu nede bir başka partiye gitti.Tam tersine kendilerinin koltuğuna oturan adayların seçilmesi için çalıştılar dimi?. AKP çıkar ortaklığıdır ve yanına aldığı siyasi partilerle birlikte tarikat, cemaat vb. kuruluşlarla ortaklaşa adım adım laik, sosyal hukuk devletini yok etme çalışmasını yaparak siyaset yapar.CHP yada  sol kanata bakarsanız  AKP karşıtı bir ilkesel bir blok oluşturma yerine bölünerek seçime girme mücadelesi veriyorlar. Bu durumunda kazanma yerine kaybettireceklerini yada AKP ye bilerek yada bilmeyerek hizmet edeceklerini unutmamak gerekir. 31 Martta yapılacak yerel seçimler, her siyasi partinin seçime girmesini yada her bireyin bağımsız olarak aday olma hakkının bir demokrasinin gereği  gibi görülse de Bulgar devrimci lider Dimitrov'un kaleme aldığı ''FAŞİZME KARŞI BİRLEŞİK CEPHE''de belirttiği ''Avrupa'da yükselen faşizm tehlikesine karşı anti faşist cephenin oluştutulması'' gerektiğini hatırlatmak gerekir diye düşünüyorum. Umarım 31 Mart yerel seçimleri bize ''Birleşerek tok, bölünürsek yok olacağımız'' bir sonucu doğurmaz.Çünkü bu seçimde AKP'nin genel seçim başarısını yerel seçimlerle tamamlarsa gelecek kuşakların torunlarımızın sorumluluğunu üstlenmiş oluruz diye düşünüyorum.
Gelecek kötü günleri görmek için alim olmaya, Amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok.

Yorumlar

  • yorum avatar
    Ali ÜSTÜN
    02-03-2024 18:39

    Çok güzel yorumlamışın kalemini tebrik ediyorum ve düşünceni destekliyorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum