Kırklareli
28 Nisan, 2024, Pazar
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

  TARİKAT,CEMAAT  VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI (STK)  ÜZERİNE! 

21 Aralık 2023, Perşembe 17:46

 STK’lar resmî kurumların dışında kalan, devletten,sermayeden ve siyasi güç odaklarından bağımsız, gelirlerini bağışlayan, üyelik aidatlarıyla  ayakta kalan, genellikle kamu yararına çalışan  ve yöneticilerin seçimle belirlendiği kuruluşlardır. Oda, Sendika, Vakıf ve Dernekler  STK’lara  örnektirler. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin kamuoyunun tarikat ve cemaat olarak bildiği  yapıları STK (Sivil Toplum Örgütü) olarak niteleyerek, onlarla yeni protokoller imzalamaya devam edeceklerini söyledi. Ayrıca Bakan Tekin bu yapılara  teşekkür ederek, çocukların dağa çıkmasını engellediği ifade etti. Sanki 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirenler dağdan geldiler!  “Tekke,zaviye ve türbelerin kapatılması” 30 Kasım 1925 tarihinde kabul edilen 677 sayılı kanun ile hayata geçmiştir. Bu yasa bugün de geçerlidir. Tarikatlar ve cemaatler yasadışıdır. Devletin ve Bakan Tekin’in STK olarak  kabul ettiği bu yapılar  gerçekte ne sivil ne de toplumu önemseyen kuruluşlardır. (Bu yapıları 1980 sonrası gerçekleri saptırarak  STK  olarak niteleyen Sol Liberalleri anımsamak gerekiyor)  Bu yapıların arkalarını yasladığı tarikatlar katı bir iç düzene ve hiyerarşiye sahip.  Mensuplarına ne sivillik ne de özgürlük sunuyorlar. DNA’larında biat ve bağlılık var! Sorgulamayan, itiraz etmeyen ve itaatkar kullardan oluşan bir tebaa için çalışıyorlar. Yöneticilerin seçimle değişmesi asla söz konusu değil.  AKP ve Bakan Tekin bir yandan eğitimi gerileştiriyor diğer yandan ise laiklik ve kaliteli eğitim  konusunda duyarlı çevreleri özel okullara yönlendiriyorlar . Yasadışı olan tarikat ve cemaatler 1951 yılından beri cemiyet, vakıf ve dernek adı altında örgütlenmelerini sürdürüyorlar. Tarikat ve cemaatlar  siyasal İslamcı AKP iktidarında altın çağını yaşıyorlar. Başta Bakanlıklar olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşları tarikat ve cemaatler tarafından paylaşılma  mücadelesi veriyorlar. Öte yandan tarikatların ve cemaatlarının büyük kısmı holdingleşti! Şeyhler holding sahibi olurken müritlerine de de yoksulluk ve işçilik düştü.
 Siyasal  islamcı AKP Dinsel yeni  bir rejim inşa ediyor. Bu yeni rejim  inşasının somut olarak gözlemlenen  alanlardan belki de en önemlisi eğitim alanı.4+4+4’le başlayan süreç, bugün din dersinin anaokullara inmesiyle, her okula imam atanmasıyla( ÇEDES) ve müfredatın tümüyle dinselleştirilmesi ile ivmesi artarak devam ediyor. Türkiye kapitalizmi emek sömürüsünü engelsiz gerçekleştirmek için din sömürüsüne ihtiyaç duyuyor!  Bu gidişi engellemenin tek yolu laiklik ve emek mücadelesinin birleştirilmesinden  geçiyor!
 Not; 30 Kasım 1925 tarihli- 677 sayılı yasa ile kapatılan tarikatların önü 1940’lı yılların ikinci yarısından itibaren açılıyor. 1946 yılında Aydınlanmacı Hasan Ali Yücel’in istifa etmek zorunda kalması, yerine gerici Reşat Şemsettin Sirer’in geçmesi  ve Köy Enstitüleri'nin kapatılması eğitimin gericileştirilmesi konusunda bir milattır!    

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum