SEÇİMLER SONRASI CHP ÜZERİNE TARTIŞMALAR, KİME HİZMET EDİYOR

Türkiye, 14 ve 28 Mayıs tarihlerinde iki seçim yaşadı.AKP iktidarının,her yaptığı seçimlde olduğu gbi, bu seçim de, dünyanın en adaletsiz en hileli, en şahibeli ve en gayrimeşru niteliğinde seçimi oldu. Saray iktidarı, ele geçirip parti devletine dönüştürdüğü devletin , her türlü kaynaklarını acımasızca kullandı. AKP başkanı, anayasa ve yasalara aykırı olarak, YSK kararıyla üçüncü kez aday oldu. Örtülü - örtüsüz bütçeyi, hazineyi, sınırsızca kendine kullandı. Bakanlar istifa etmeden, bakanlık imkanlarını seferber ettiler.Hiçbir ahlaki ve yasal sınır tanımadan muhalefeti çalışamaz hale getirdiler. Sandıklar ve seçmen üzerinde baskı uyguladılar. Bütçeden ve hazineden, yani bizim paramızla,dinci yandaş vakıflara, yazılı-görsel yandaş medya kuruluşlarına, yandaş sözde gazetecilere, muhalefet için yalan haber yapmaları için,milyarlarca lira seçim rüşvetleri dağıttılar. Vergilerimizle çalışan, TRT bile, akp başkanına 47 saat verirken, muhalefet adayı K. Kılıçdaroğluna 32 dakika vererek ,halka ulaşmasını engelledi.Yani,muhalefet aslında seçimde, AKP ile değil, devletle yarıştı.Her türlü hile ve hukuksuzluğa rağmen kıl payı ‘’kazandılar’’

21 yıllık iktidar, ülkede yarattığı, hayat pahalılığı, döviz darboğazı, enflasyon, işsizlik, trilyonluk borç, cumhuriyet kurumlarının tasfiyesi, depremde üç gün enkazda onbinlerce insabın ölmesine rağmen, muhalefetin beceriksizliği, ittifak örgütlerinin gerektiği gibi çalışmaması, dağınıklı ve tutarsızlık sergilemeleri, iktidarca, etnik ve dini kışkırtmalar, vatan millet nutukları,yalan, hile devlet imkanları, vatandaş yapılan milyonlarca sığınmacı, uluslararası sermaye, ABD, AB, şeriatcı Arap ülkelerinin ve Rusyanın sınırsız desteği ile seçimi ‘’kazandı.’’

Seçim kaybedilince, iktidarıyla, muhalefetiyle, CHP içinde cadı kazanı kaynatılmaya başlandı. CHP’li yönetim ve kadrolarının, yenilgiden ders çıkarıp, daha güçlü sekilde ve örgütlenip mücadeleye hazırlanması gerekirken, tam bir teslimiyet ve yılgınlık içinde, düne kadar metiyeler düzdükleri, Kılıçdaroluna saldırıya geçtiler., Değişim gerek, istifa etmeli diyen koroya katıldılar. İşin acıklı yönü, yıllardır, CHP sırtından, bilmem kaç dönemdir, vekillik dahil, organlarda yer alanlar da, bu koronun içindeler. Ancak, değişim için önce, kendinden başlayıp istifa eden yok. Haftalardır, hem yandaş medyada, hem de, sözde muhalefet medyada, tek konu CHP’ninnin durumu. Halbuki, seçim sonrası, döviz füze gibi yükseliyor, ekonomi enkaz halınde, TL. yerlerde sürünüyor, petrol ürünleri, çarşı- pazar zamları, market fiyatları, can yakıyor. Ama kimin omrunda. İktidar, dikkatleri buraya çekip, ülke tve toplum gerçeklerini gizlemek ve lehine çevirmek için, yandaş kanallarını CHP tartışmalarına teşvik ediyor.Sözde muhalif kanallar ve bu tartışmayı merkeze oturtan, her derceden ve seviyeden CHP’ liler de, bilerek - bilmeyerek, AKP iktidarının, gerçekleri gizleme projesine hizmet ediyorler, parçası oluyorlar. Seçim başarısızlığı, sadece genel başkanın değil, parti örgütlerinin, ittifak ortaklarının, ülkedeki tek adam istibdat rejiminin baskılarının, adaletsizliğin, hukuksuzluğun, dış müdahalelerin vb, çok sayıda etmenin sonucu yaşandı.( Başarısızlığı tek kişiye indirip tartışmalarda kaybolmanın anlamı yoktur)

CHP’liler, her fırsatta, biz cumhuriyeti kuran partiyiz, Atatürk’ün partisiyiz diyorlar. Cumhuriyet tarihinin en gerici, en ırkçı, cumhuriyete ve demokrasiye en yabancı bir meclis olusmuş durumda. Karşı devrim, bütün gücüyle geliyor. Kendi iç sorunlarına gömülmüş, birbirini yiyen, 9 ay sonra yapılacak yerel seçimler için, şimdide yenilgiyi kabu leden görüntü sergileyen, değişim diyerek, o gitsin ben geleyim diyen, CHP mi, cumhuriyetin savunucusu olacak. Eğer bir dava ya inanmışsanız, bir yenilgiden sonra, öldük bittik, teslimiyet ve sızlanmak yerine, daha umut ve iradeyle davaya sarılmak gerekir.Kurtuluş

savaşı öncesi durumu hatırlayın. Cumhuriyeti kuranlar o zor ve tehlikeli şartlara teslim olmadılar ve başardılar. Şimdi, her düzeydeki CHP’ lilerden beklenen, Kuvayı Milliye ruhunun hayata geçirilmesi olmalıdır. Sızlanmak ve tartışmalarda kaybolmak değildir. Zaten kongre ve kurultay kararı alınmış, süreç işliyor. Kongre sürecinde, yeni yüzler, nitelikli, yıpranmamış, Cumhuriyete inanmış, genç insanlar, partiye kazandırılırsa başarı kazanılır. AKP nin dikkatleri dağıtmak için uyguladığı CHP’yi tartıştırıp, kargaşa yaratma projesinin parçası olmadan, topluma ulaşmanın yollarını elbirliği ile bulmak gerekir. Başarılı olmanın yolu, davaya ve değerlerine inanmaktan geçiyor. Zafer, zafer benim diyebilenindir.