ÖTEKİLEŞTİRİLENLER ve KİTAPLARI
02 Temmuz 2025, Çarşamba 15:08
İnsanların derisinin renginden, etnik kimliğinden, cinsiyetinden, sosyal konumundan dolayı hor görülmesi, ötekileştirilmesi, hatta hakarete varan tavır ve davranışlarla karşılaşmaları ne kadar acı bir şeymiş, bunu ancak yaşayanlar bilir. Bu ayrımcılıklar bütün dünyada yıllarca uygulanmış; ne yazık ki hâlâ da en keskin biçimde uygulanmaya devam etmektedir. Bununla ilgili nice romanlar, hikâyeler yazıldı; filmler, belgeseller çekildi. Biz ancak o zaman gerçeklerden haberdar olabildik.
Örneğin: İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yerle bir olan Almanya’nın yeniden inşası için oraya ilk giden vatandaşlarımızın nelerle karşılaştıklarını, yıllar sonra yazılı ve görsel belgelerden öğreniyoruz. Türklerin ve diğer göçmen işçilerin, kanserojen içeren asbestli fabrikalarda, ilaç firmalarının laboratuvarlarında nasıl kobay olarak kullanıldıklarına şahit olan; bunları yazılı hale getiren Alman araştırmacı gazeteci ve yazar Günter Wallraff’ın yazdığı En Alttakiler kitabından tüm gerçekleri öğreniyoruz.
Irkçılığın yıllarca en radikal bir şekilde uygulandığı; insanlık dışı olayların yaşandığı Güney Afrika’da, 1948-1994 arası iktidarda olan beyazların Apartheid (ırk ayrımı) rejiminin siyahlara neler yaptıklarını yine o konuda kitap yazan Afrikalı yazar Alan Paton’un Ağla Sevgili Yurdum romanını okuduktan sonra haberimiz oluyor.
Ortadoğu’yu kan gölüne çevirten Batılı emperyalist ülkelerin desteklediği radikal dinci örgütlerin yaptıkları vekâlet savaşlarında ölen, yaralanan, tecavüze uğrayan, mülteci durumuna düşen kadınların neler çektiklerini ustalıkla işleyen eğitimci yazar arkadaşım İnci Yılmaz Şimşek’in Kayıtsız Kimlikler kitabında gayet yalın bir şekilde anlatılıyor.
Çoğumuzun, “Hak ediyorlar ama onlar da topraklarını Yahudilere satmasaydılar!” diye kızdığı ve hakir gördüğü (işin aslı Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal bunun böyle olmadığını belgelerle açıklamış) Filistinlilerin, 1948’de kurulan İsrail Devleti’nden ne zulümler gördüğünü Amerikalı araştırmacı yazar, öğretmen, radyo belgeseli yapımcısı Sandy Tolan’ın Limon Ağacı eserini okuyunca öğreniyoruz.
Cinsiyet ayrımcılığının en vahşi şekilde uygulandığı Afganistan’da kadınların yok sayıldığı; savaşlarda neler çektiklerini anlatan Afganistan kökenli Amerikalı yazar Halid Hüseyni (Khaled Hosseini), yazdığı Bin Muhteşem Güneş romanından sonra bilgi sahibi oluyoruz.
Sırf sosyal statüsünden dolayı kuralsız, güvencesiz, ucuz işçilikle çalışan taşeron işçilerin, çalışmaya gittikleri fabrikalarda nelerle karşılaştıklarını; nasıl ötekileştirildiklerini yaşayarak öğrendiğim ve onları belgelediğim Ötekiler – Taşeron İşçiler kitabımı okuyunca o gerçeği de görmüş olacaksınız.
Sözün özü; evde, mahallede, işyerinde, kahvede, nerede olursak olalım, ayrımcılığa, ötekileştirmeye prim vermeyerek bir arada kardeşçe yaşamı savunalım.
Kalın sağlıcakla...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum