Kırklareli
31 Temmuz, 2025, Perşembe
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

  OLUMLU KELİMELER

19 Temmuz 2025, Cumartesi 11:23

                                   

Merhaba kıymetli okurum, nasılsınız?

Ülkemizin ciğerlerinin yandığı bu süreçte hepimiz üzgün, kızgın ve biraz da umutlarımızı yitirdiğimiz bir dönemden geçiyoruz. Ancak yine de birbirimize sarılarak, dayanışmayla ve inançla yaralarımızı sarmaya çalışacağız. Çünkü umudun yeşerdiği her yerde yeniden başlamak mümkündür. Umarım her şey bir gün yoluna girecek.

Bugün sizlere olumlu kelimelerin etkisinden bahsedeceğim. Bildiğimiz fakat fazlaca önemsemeyip dilimize yansıtmadığımız ya da yansıtmak istemediğimiz bir konu.

Kültür bakımından her yönden zengin bir ülke olmakla birlikte konuşma dil yapımız bu bakımdan sınıfta kalacak kadar zayıf hale geldiğine şahit oluyoruz.

Bir arkadaşımızı, akrabamızı gördüğümüzde ilk önce onda fark ettiğimiz güzelliği dile getirmek yerine “Ay ne kadar kilo almışsın. Saçların ne kadar çok beyazlamış. Bu ne hal, bu kıyafet hiç yakışmamış. Saçların önceden çok güzeldi, bu saç modeli, bu renk sana hiç gitmemiş.“ diye bazen alaycı bir tavırla, bazen kırıcı ve bilmiş bir şekilde yorum yapmayı seçeriz. Karşımızdaki kişiye yakışmış ve güzel olan beğendiğimiz özellikleri, başarısını dile getirmekte içimizde tutmayı başarırken olumsuz olanı söylemekten çekinmez, pat diye yüzüne söyleriz. Kişinin kırılacağını, üzüleceğini hiç düşünmeyiz bazen.

Bazı kişiler “Ben dobrayım, açık sözlüyüm, aklıma geleni söylerim. Kendini düzeltsin, çeki düzen versin ” diye söylüyorum, şeklinde savunmaya geçebilir. İşte o tam öyle değil. Toplum olarak yorumlama, yargılama, kınama davranışını kendimize hak görüyoruz.

Bu sözleri karşıya ifade etme şeklimiz, ses tonumuz ve niyetimiz nasıldır?

Söyleme şeklimiz karşıdaki kişiye kendini nasıl hissettiriyor? 

Söyleme şeklim bana, kendimi nasıl hissettiriyor?

Ben bunları neden söyleme ihtiyacı duyuyorum?

Söylemesem en kötü ne olur?

Kendimi ifade etme konuşma dilim nazik ve kibar olsa nasıl olurdu?

Peki her şeyi kendimize neden hak görürüz?

Maalesef büyüdüğümüz toplumda, çevremizden bunları görerek bizlerde kopyalamış oluyoruz. 

“Oysa ki sabah ilk karşılaştığımızda birbirimize ‘Günaydın’ diyerek tebessüm etmek, selamlaşmak, ‘Nasılsın?’ diye sormak ne kadar önemli ve değerlidir. Kültürümüzde zaten var olan bu güzel değerlerin yozlaştığı bir dönemden geçerken, hepimiz kendi üzerimize düşeni yapmış olsak, yeniden eskisi gibi sadece kendini değil, bütünü düşünen bir toplum olabiliriz.”

Bugün ne kadar güzel ve şık görünüyorsun. Bugün yüzünde bir ışık var. Kıyafetinin rengi ne kadar hoş. Günün nasıl geçti? Çocuklarımıza okuldan geldiğinde bugün arkadaşlarınla neler yaptınız, nasıl eğlendiniz? Eşimize, yaptığı ufak bir şey için teşekkür etmek. Yaptığını önemsemek, birbirimize emek vermek çok kıymetlidir. Başarısını görmek, taktir etmek, kişinin motivasyonunu yükseltir. Olumlu bir mental düzey yaratır. Özgüvenli olmasını sağlar. Beyin yapısı olumlu ve pozitif olur.

Çocuğumuza söylediğimiz olumlu kelimeler hayatta, yaşadığı ve karşılaştığı durumlara karşı olumlu, pozitif ve çözüm odaklı olmasının tohumlarını ekmiş oluruz.  

Sosyal ortamlarda kullanılan olumlu pozitif kelimeler ilişkileri güçlendirir. Güven ve samimiyeti artırır.Sağlıklı iletişimi kolaylaştırır.

Günlük yaşamda bilinçli bir şekilde pozitif kelimeler kullanmak, bireyin genel iyilik hali üzerinde fark edilir bir değişim yaratabilir.

Güzel günleri çoğaltabilmek adına üstümüze düşeni yapabilmek için istekli olabilmemiz dileğiyle…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum