KADINLARIN 100 YILI

Kadınların konumu Tanzimat’tan beri  medeniyet göstergesi olarak kabul gördü.
 Osmanlı’da ve Kurtuluş Savaşı’nda  büyük katkıları olan kadınlarımızın yeri, Nazım Hikmet’in “Kadınlarımız” şiirinde (“soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen”) belirttiği  gibi idi. Kuruluş’tan sonra gerçekleşen “Kadın Devrimi” ile kadınlarımız “Cumhuriyet’in kız Evlatları” oldular. 
 Sosyalist ve Devrim Sol’un 1960-1980 yılları arasındaki yaşadığı altın çağda ise kadınlarımız solun “bacıları”idi.  1980’lerde yükselen kadın hareketi, Cinsiyeciliğe büyük darbe vuruyor ve kadın-erkek eşitliği konusunda radikal adımlar atıyordu. 
Siyasal İslamcıların  2002-2023 arasında gerçekleştirdiği ‘karşı devrim’ sürecinde kadınlar  AKP’nin ‘hanım kardeşleri’ oldular! “Hanım kardeşleri” söylemi kadınları, tıpkı Afganistan ve İran’da olduğu gibi sokaktan,kamusal alandan kovduracak  tuzaklarlarla doluydu! 
Kürt Siyasi Hareketi’in de kadınlar çağdaşlıkla, eşitlik ve özgürlükle eşleştirildiler!  
Kadınlar son 100 yılda  cinsiyetçiliğin aşılması ve cinsiyet eşitliğinin gerçekleşmesi yolunda ,  Cumhuriyet’in onlara sağladığı olanaklar sayesinde büyük mesafeler kat ettiler. Kadınlar Cumhuriyet’e çok şey borçlular. Artık Türkiye’de  kadınların  özne olarak olarak yer almadığı bir rejim kurmak asla mümkün değildir!