Kırklareli
28 Nisan, 2024, Pazar
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

DEMOKRASİNİN ÖN KOŞULU OLAN LAİKLİK İNSANLIĞIN EN BÜYÜK KAZANIMLARINDAN BİRİDİR!

30 Aralık 2023, Cumartesi 14:13

  Batı,laikliğe uzun süren savaşlar ve  büyük mücadeleler sonucu ulaştı. Katolik ile Protestan mezhepleri arasında yaşanan 30 yıl savaşları (1618-1648) Avrupa tarihin gördüğü en uzun ve şiddetli savaşlardır. Bu savaşlarda 4,5-8 milyon insan yaşamını yitirmişti. Ortaçağ ve Rönesans döneminde, Avrupa’da bir çok  filozof ve bilim insanı Kilise tarafından sürgün,hapis ve idam gibi ağır cezalarla cezalandırıldılar. G. Bruno yakıldı, G. Galile’ye ağır hapis cezası verildi… Katolik Kilisesi Engizisyon Mahkeme Sistemi ile tüm Avrupa’ya yeryüzü Cehennemini yaşattı. Burjuvazinin önderliğinde gerçekleşen mücadeleler sonucu aristokrasi tasfiye oldu, Kilise kendi sınırlarına çekildi ve siyasi iktidar talebinden  vaz geçti. Bu süreç hem dinde “reform”u hem de “laiklik”liği getirdi. Bu büyük mücadeleler 1648’de İngiliz Devrimi’ni , 1789’da ise Fransız Devrimi’ni doğurdu. Bu devrimlerin temeli “Laiklik” idi! Artık insanlık uhrevi yasalara göre değil,İnsan Hakları’na dayalı dünyevi yasalarla yönetilecekti. Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye’de, Batı’da olduğu gibi bir “laiklik” mücadelesi yaşanmadı. Aydınların (Genç Osmanlılar, Jön Türkler) sınırlı çabalarından ibaret kaldı. Monarşik,feodal ve teokratik Osmanlı İmparatorluğu’nun tasfiyesi sonrası “1923 Devrimi” ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli laikliktir. İslam dünyasında bir ilktir ! Demokrasinin ön koşulu olan “Laiklik” devletin,hukukun ve eğitimin dinden arındırılmasıdır. Laik Cumhuriyet  devletin,hukukun ve eğitim dinden arındırılmasını, 19Nisan 1928 tarihinde Anayasadan “Türkiye Devleti’nin dini İslam’dır” hükmünü çıkarak, 3 Mart 1924 tarihinde hilafeti tasfiye ederek,3 Mart 1924 tarih ve 430 sayılı Tevhid-Tedrisat Kanunu’nu (Öğretim Birliği Yasası)ve 17 Şubat 1926 yılında Türk Medeni kanunu’nu   yürürlüğe koyarak gerçekleştirmiştir. 3 Mart 1924 tarihinde laiklik ilkesi doğrultusunda samimi müslümanlara din hizmeti vermek için kurulan “Diyanet İşleri Başkanlığı” 1946’da başlayan “soğuk savaş” koşullarında sağcı iktidarlarca yozlaştırıldı  ve kuruluş misyonundan uzaklaştı. 2002 yılında iktidara gelen Siyasal İslamcı AKP döneminde ise Diyanet,laikliğin altını oyan ve teokrasinin yolunu döşeyen bir kuruma dönüştü.(Diyanet,110 bin kişilik personeli ,(ruhban sınıfı ) Diyanet Akademisi, Kuran Kursları, ÇEDES projeleri … ile hem Tevhid-i Tedrisat yasasına darbe vuruyor hem de Milli Eğitim Bakanlığı’nın kısmı olarak görevini üstleniyor.)?Türkiye’nin yaşadığı 100 yıllık pratik dinin bir kamu hizmeti olamayacağı ve Diyanet’in tasfiye edilmesi gerçeğidir. Aklın inançtan bilimin dinden bağımsızlaşması olan laiklik, Demokrasinin ön koşulu ve insanlığın en büyük kazanımlarından biridir!Laiklikliğin antitezi  teokrasidir!

Yorumlar

  • yorum avatar
    Sabri tarlaci
    01-01-2024 10:02

    Teşekkürler

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum