Kırklareli
14 Aralık, 2025, Pazar
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

Bir Çocuğun Gözünden Olanları Algılamak

13 Aralık 2025, Cumartesi 16:51

 

   Sabah karşı, daha şafak sökmeden alaca karanlıkta emniyet güçleri annesini almaya geldiklerinde Büşra bebek ahşaptan yapılmış pempe boyalı  karyolasında  tatlı rüyalar dünyasında,derin uykularda mışıl mışıl uyuyordu.Daha henüz dokuz aylıktı.Pempe tombul yanaklı,altın sarısı saçları,maviş gözleri olan güzeller güzeli bir bebekti.Polislerin evin kapısına hızlı hızlı vurmalarından o da uyanmıştı.Evin içini dolduran tanımadığı insanları görünce korkup ağlamaya başlar.Ev  ahali de bu baskından şaşkın ve tedirgindir.Mahalle Muhtarıyla birlikte eve gelen sivil ekibin başındaki amirin yüksek sesle  kendisini gözaltına almaya geldiklerini söyleyince anne Ayşe hanım  ne yapacağımı bilmez bir vaziyette karyolasında ağlayan bebeğini kucağına alır.

   “Ağlama kızım,onlar polis amcalar, bize misafirliğe geldiler”demesine rağmen polislerin asık suratlarından bunun böyle olmadığını,olumsuz bir şeyler olduğunu  anlar.Arama yaparken evin altını üstünü getiren polis amcalarını izlerken çok korkmuştur,çünkü her şey gözünün önünde olmuştur.Evde aramayı tamamlayıp aldıkları bilgisayarı ve bazı belgeleri bir tutanağa yazıp Ayşe hanıma imzalatırlar.Kalabalık bir araç konvoyu ile mahalleye gelirken  araçların  çıkardıkları siren seslerinden “Ne oluyor?”diye  mahalleli de ayaklanıp ışıklarını yakarlar.Herkes  olanları görmek için kimi balkona,kimi pencereye üşüşürler. Ani yapılan şafak baskınında bütün mahalle halkı bile tedirgin olmuştur.Aksilik,gözaltına alınacak Ayşe Hanımın öğretmen olan eşi de bir iş vesilesiyle  şehir dışındadır.Evde sadece çocuklara bakan yaşlı kayınvalidesi ve biri beş yaşında oğlu, diğeri dokuz aylık kızıyla birlikte kalmaktadırlar.Az sonra eve olaydan bir şekilde haberdar olan  aynı şehirde oturan evli ablasıyla eniştesi  gelirler.Gözaltı yapacak ekibin başındaki amir sert ve otoriter bir şekilde:

  “Haydi arkadaşlar,evrakları toplayın,Ayşe Hanımı da alın,toparlanın  gidiyoruz”diyor.”Ayşe Hanımı da alın!”emrini duyan ana kuzusu Büşra bebek anasının boynuna sarılırak hıçkırıkla  ağlamaya başlıyor.Bu sahneden  orada bulunan polisler dahil herkes çok etkilenirler.Amirinin emri üzerine bir memur annesine sıkı sıkı  sarılmış bebeği  onun kucağından alarak Ayşe Hanımın ablasına verir.İşte o anda Büşra bebek bir polis memurunun  bir de annesine gözünün içine çok manalı manalı  bakarak ağlamaklı bir şekilde  teyzesinin kucağına gider.Ayşe Hanım tutuklanıp cezaevine girer.Bir yıl kadar tutuklu kaldıktan sonra  tahliye olur.Eşi de aynı suçtan gözaltına alınsa da tutuklanmayıp serbest kalır.Yalnız çok enteresan bir şey olur.Ayşe Hanım cezaevinden çıktıktan sonra doğru ablasına gidip çocuğunu almak ister ama Büşra bebek annesini iterek ona gitmez.Kadıncağız ne yaptıysa,ne söylediyse kızını  bir türlü kendine ısındıramaz.Henüz  dokuz aylık bir bebek olmasına rağmen polislerin annesini almaya geldikleri  ogün gözünün önünde olanlardan çok etkilenmiştir.Bir  de annesinin onu bırakıp gitmesini  bir türlü hazmedememiş,o sahne çocukta kalıcı bir travma oluşturmuştur.Ogün eve gelen ekipten olup da  çocuğu  annesinden alarak teyzesine veren; çocuğun  gözünün içine  bakışından çok  etkilenen  sivil polis bir yıl sonra çarşıda tesadüf rastladığı eniştesine çocuğu  merak ettiğini söyleyerek sonradan ne olduğunu sorar.

    Böyle bir talihsiz olaya şahit olan Büşra bebek şu sıralarda on yaşında ilkokul beşinci sınıfa giden kocaman bir kız olmuştur.Uzun bir süre annesine teyze,teyzesine anne,eniştesine de baba demiş. Hala ogün kendisini bırakan annesini affetmemiş ve teyzesiyle,eniştesiyle  birlikte yaşamaktadır.Çocukları olmayan teyzesi de  yeğenini  kendi çocuğu gibi kabul edip  bir evlat şevkatıyle bağırlarına basmışlardır.Ne diyelim, Büşra bebeğin yaşadığı travmayı başka çocukların  yaşamaması  dileğiyle... 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum