65 VE ÜZERİ YAŞ GRUBU GERÇEĞİ VE AŞI OLAYI

Pandemi süreci boyunca, ülkedeki her kesim, ekonomik, sosyal, ailevi vb çeşitli zorluklar içine girdi.Bu sıkıntılar hala da devam ediyor. İktidarın, vurdumduymaz, halktan kopuk ve tepeden bakan tavrı sürdükçe de, sıkıntılar katlanarak devam edecek görünüyor. Bu sürecin en çok mağdurlarından biri de, 65 ve üzeri yaşlardaki yurttaşlarımız oldu. İktidar, süreci yönetemeyişinin, beceriksiz ve sorumsuz tutumunun faturasını hep başkalarını suçlayarak gidermeye çalışıyor. Zamanında uygun tedbirler almıyor, bilim insanlarını, muhalefeti, toplumsal isteklerini görmüyor,dikkate almıyor, görmezden geliyor, liyakatsız kadroların, tarikat ve cemaatların, çağdışı önerilerine önem veriyor. İşler kontrolden çıkınca da, yasaklara ve cezalara başvuruyor. Aylardır sürdürülen bu yasaklardan, en çok sıkıntı çekenlerden biri de, 65 ve üzeri yaştakiler oluyor. İktidar, bu kesimin sesini inatla duymuyor. Yaşadıkları sorunları görmüyor.

AKP-Saray iktidarı, Pandemi sürecini,başından beri yanlış yönetti.Şeffaf olmadı. Halka doğruları söylemedi. Gerçek, durumu, salgının boyutunu, hasta ve ölüm sayılarını gizledi. İktidarın, güç zehirlenmesi şımarıklığı içinde, her şeyi ben bilirim zihniyetiyle, kimseyi dikkate almadı. Dinci siyaseti gereğ, camileri kapattılar denmesin diye, Arabistan bile, Kabe’yi kapattığı halde, camilerde toplu namazlara uzun süre izin verdiler. Siyasi Şovlarla yapılan mitingler ve açılışlarla yayılmaya sebep oldular, Karantina koşullarını zamanında ve yeterli ölçüde sağlamadılar. Bu mücadelede bizzat virüse karşı, sahada savaşan Hekim örgütü Türk Tabipleri Birliğini ve Sağlık Emekçileri Sendikasını sürece katmayıp, neredeyse hain ilan ettiler.Sağlık ordusunun gerekli ihtiyaçlarını doğru dürüst karşılamadan, sırf gösteriş için şu kadar ülkeye şu kadar sağlık malzemesi şovlarına soyundular. Sonunda bu günlere geldik.

İktidar, sanki Pandeminin sorumlusuymuş gibi, hiçbir ülkede olmayan bir uygulamayla, 65 ve üstü yaştakileri evlere hapsetti. Aylardır, sosyal hakları kısıtlanan bu insanlarda, bedeni, ruhsal ve aile içi sorunlar çıkıyor. Dışlanmışlık ve ayrıştırma duygusu yaşanıyor. Hareketsizlikten kas ve eklem sorunları yaşanıyor, tedavi sorunları artıyor. İktidarın, liyakatsiz ve kendini beğenmiş kadroları şunu artık anlamalılar: Bilim insanlarının önerdiği süre kadar, dışarıdaki vürüs zincirini kopartacak, genel bir karantina uygulanmadan, bu yaşlardakileri, eve hapsetmek sorunu çözmeyecektir. Aynı evde, şu ya da nedenle, dışarıya gidip-gelen olduğu sürece, zincir kopmayacak, salgın tehlikesi devam edecektir. Sanki, vürüs ile pazarlık yapılmış gibi, belli saatlerde ve günlerde, yasaklar koymak komiklik oluyor.

Saray iktidarı ve yandaşları, ülkenin bütün kazanımlarını, kaynaklarını kendilerine, yandaşlarına, uluslararası ve yerli sermaye çetelerine peşkeş çekti. Bütçeyi talan etti. Milyarlarca liralık, deprem vergilerini, merkez bankasındaki ülkenin kefen parasını bile, rantçılara harcadı. Ülkeyi, milyarlarca dolar borca soktu. Anayasa gereği, sosyal devlet olarak, halkın ihtiyaçlarını karşılaması gerekirken, yoksullaştırdığı halktan para toplamak için, banka iban numarası veriyor. İktidar, evlere hapsedilen bu yaş grubunun, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Faturalarını devlet ödemelidir. Çünkü, iktidar bu kesime, bu süreçte hiçbir destek sunmadı. Bu yaş grubuna, 2020 martında söz verilen, 5 maskeyi bile dağıtamayan, dağıtan kurumları da engelleyen iktidar, yasaklarla uğrattığı mağduriyetlere son vermelidir. İktidar, Aşının alımı, miktarı ve etkileri konusunda, uygulamadaki tutarsızlık, beceriksizlik, yandaşlara ayrımcılık konularında, gerçekleri gizlemek için, hala yalan ve yanlış açıklamalarına devam ediyor. Söz konusu olan, insan hayatıdır. İktidarı, hiç değilse bu konuda dürüst olmaya, gerçekleri açıklamaya ve aşıyı, toplum kesimleri arasında ayrım yapmadan düzenli yaptırma sorumluluğuna davet ediyoruz