10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ ARDINDAN

10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü her zamankinden daha buruk bir şekilde kutladık.
Kırklareli Valiliği verdiği kahvaltı ile basın mensupları ile günün anısına yerel gazetecilerle buluştu.Bazı kişi ve kuruluşlar ise çiçek gönderek, arayarak yada sms ile bu günümüzü kutlayarak yanımızda olduklarını ifade ettiler.
Biz Manşet Haber gazetesi olarak bugünü mücadele günü olarak gördüğümüz için kutlamak yerine sorunlarımızın çözümü için yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini savunuyoruz.Binlerce gazetecinin işsiz olduğu, ülkemizde medyanın, baskı ve sansürün, tehdit ve hedef göstermeyi en ağır yaşadığı karanlık bir dönemden geçmekteyiz.Siyasi iktidar yandaş medya oluşturarak halkın doğru haber haber alma özgürlüğünü engellenmekte, doğruları duyurmaya çalışan gazetecilere de hapishaneler dahil her türlü baskı uygulanmaktadır.Yapılan açıklamalar da gösteriyor ki ne yazık ki Türkiye Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 165. sıradadır. ''Dezenformasyon Yasası'' olarak bilinen yasa gazetecilerin görevini ve özgürlüğünü kısıtlamış halkın haber alma özgürlüğüne darbe vurmuştur.Yasa çıktıktan sonra bu yasa kapsamında 33 gazeteci hakkında soruşturma açıldı.Türkiye genelinde  2023 yılında 280 basın emekçisi görevi ile ilgili suçlardan  yargılanırken, cezaevlerinde tutuklu bulunan gazeteci sayısı da 57 oldu! Cumhurbaşkanlığına bağlı İletişim Daire Başkanlığı, muhalif olduğu için gazetecilere her türkü yasaklamalarının yanı sıra basın kartlarını dahi vermedi.  Bu gazeteciler görevi gereği aldıkları basın kartlarını mahkeme kararıyla ancak alabildi.
İktidarın sopası haline gelen RTÜK yerelde ve genelde muhalif basın yayın organlarını hedef alarak, ekran karartma ve para cezaları dahil ağır yaptırımlar uygulamaktadır.. Yine de basın emekçileri, ellerine geçen üç kuruş parayla açlık sınırında yaşamaya mahkûm edildi.Siyasi iktidar SEKA yı kapatmasının ardından izlediği dışa bağımlı politikalar ile kağıt ithali yapmakta ve dolar arttıkça kağıt fiyatları da artarak bizleri açlığa ve yoksulluğa mahkum etmek istemekte ve kendine yakın yandaş medya dışındakilere yaşam hakkı tanımama konusunda her türlü yaptırımları uygulamaktadır

.Günlük çıkan gazetecilerin dışında bizler gibi haftalık yada aylık gazeteler Basın İlan Kurumunca ilan gelirlerimize de engel konulmakta ve Basın İlan Kurumu ilanları günlük gazetelere pay ederek bizleri yok hükmünde saymaktadır.
Geçtiğimiz günlerde vergi dairesine giderek adımıza tahakkuk eden 6 bin tl vergimizi yatırdık.Anamızın hak sütü gibi helal kazandığımız paradan ''Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır'' sözüyle gururlanıp paramızı yatırdık ama devletin bazı yandaşlarının vergilerini affederken bizleri kazan, kazanma demeden nefes almamızı engellemek istemesi herhalde bir tesadüf olmasa gerek.Bizler 20 m2'lik işyerimizde KDV başta olmak üzere deftere tabi olmamız nedeniyle stopaj peşin vergi, ÖTV,Muhasebeci ve onlarca ismini bilmediğimiz vergileri öderken yandaş medya yada havuz medya ilan gelirlerinin dışında çeşitli kaynaklarla ya vergi ödememekte yada çeşitli gelirlerlerine gelir katmaktadır.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününde Günümüzün sorusu Gazeteci kimdir.? sorusunun cevabıdır.Eline telefon alan,KDV gibi yada  tek kuruş vergi vermeyen,yazın gölgede, kışın sıcakta oturdugu yerden haber yazanmı gazeteci?  soruların cevabını birilerinin vermesi gerekmez mi.?.Gazetelerde masa başlarında oturanlarla yağmurda soğukta her türlü zor şartlarda hayatını hiçe sayarak görev yapmaya çalışanlar hepsi gazetecimidir sorusuna bir açıklık getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Nice 10 Ocak Çalışa(mayan)gazeteciler gününde daha özgür şartlarda haber yapmak umuduyla....Tüm gazetecilerin mücadele günü kutlu olsun...