Kırklareli
05 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

YOKSULLUK VE İŞSİZLİK ARTIYOR, HALKTAN KOPMUŞ İKTİDAR SEYREDİYOR

23 Ekim 2021, Cumartesi 09:52

Memlekette tam anlamıyla, ekonomik ve siyasi bir kriz yaşanıyor. Her gelen gün, geçen günlerden daha çok zorluklar getiriyor. Umut verici, sorunları çözücü bir gelişme yok. Döviz ve dövize bağlanmış fiyatlar, her saat başı kontrolsüz biçimde füze gibi yükseliyor. AKP-Saray iktidarının muktedirleri ve yandaş sermaye grupları,iktidara bağlı çıkar odaklı soyguncular hariç, milyonlarca toplum kesimleri, her gün biraz daha yoksullaşıyor, sefalete itiliyor. Her eğitim düzeyinden Milyonlarca işsiz, iş arıyor, ama iş yok. Açlığa mahkumlar. İktidar yanlısı hırsız, soyguncu ve memleketin kaynaklarını yağmalayıp, servetlerine servet katıp ve servetini yurtdışına ,vergi cennetlerine kaçıran, bir avuç tefeci dışında, halinden memnun olan kimse yok. Milyonlarca insan yoksulluk ve sefalete terk edildi.

http://www.bipano.com

19 yıldır tek başına ve çoğunluk olarak iktidarda olan, Cumhuriyet ve Laiklik karşıtı, cemaatler koalisyonu olan AKP-saray iktidarı, halktan kopmuş, ülkenin batışını seyrediyor. Halkla dalga geçercesine , ekonomi uçuyor, işsizlik azalıyor, fiyatlar düşüyor, istikrar sağlanıyor algısını yaratmaya çalışıyor. Çünkü AKP iktidarının bu gidişi, durdurmaya, olaylara el atmaya, krizi yönlendirmeye, niyeti de yok, iradesi de yok, topluma sunacağı bir projesi de yok. İktidarın tek amacı, Laik Cumhuriyet rejimini yıkarak kurduğu, yeni tek adama dayalı İslamcı istibdat rejiminin, ekonomik, siyası ve sosyal temelini güçlendirmek için ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmaktır. Devlet içinde, kendinden olmayanların tümünü tasfiye ederek, yerlerine,vakıf ve cemaatlerdeki dinci/şeriatçı kadroları doldurmaktır, Her yolu kullanarak, muhalif tüm kesimleri susturmaktır. Memleket kaynaklarını, yandaşlarına ve yerli yabancı emperyalist sermaye gruplarına peşkeş çekmektir.. Yap-işlet adı altında, başta beşli çete olmak üzere, bunlara yıllarca milyarlarca kaynak aktarıp bölüşmeyi planlamaktır. Torunlarımızın bile, geleceğine ipotek koyacak kadar yüksek faizli döviz borçlanması yapıyorlar. Yoksul geldikleri 19 yıllık iktidarları sürecinde, dünyanın sayılı zenginleri arasına giriyorlar. İktidar ve yandaşlar zenginleşirken, milyonlarca halk yoksullaşıyor

AKP iktidara geldiği günden itibaren, gizli dinci/şeriatçı planlarını devreye soktu. Çeşitli kesimleri de yedekleyerek, rejimi değiştirdi. Başta siyasi alan olmak üzere, her alanda tekel kurdu. Demokrasiyi, Hukuku ve Anayasal hak ve özgürlükleri, tam bir darbe rejimi gibi, askıya aldı. Hukukun yerini zorbalık aldı. Kuvvetler ayrılığını yok edip, Yargı,Yasama ve Yürütme gücünü, tek elde topladı. Bu gün, imtiyazlı 5 firma siyasetteki ‘ tekelciliğin’ sonucudur. Tek adam rejiminin sonucudur. Ülkede demokrasi olmayınca, ülke ekonomisinin getirisi, halkın büyük çoğunluğu için değil, küçük azınlıkların servetlerine akıtılır. Çoğunluğun fakirliği ve sefaleti başlar. Demokrasiden uzaklaşıldığı ölçüde, ’güç fiilen bende, ülke ve halkın zararına da olsa istediğimi yaparım’ noktasına gelinir. Bu gün, Türkiye’de olan tam da budur. AKP iktidarı, Türkiye’yi borç batağına soktu. Torunlarımızın bile geleceğini ipotek altına alındı. Ülkenin 450 dolardan fazla borcu var.. Doların bir kuruş artması, ülke borcuna, 4.5 milyar tl. yük getiriyor. AKP başkanı ülke ve toplum gerçekliğinden o kadar kopmuş ki, para, enflasyon, faiz ve M Bankası konusunda, her ağzını açtığında, döviz fırlıyor. Fiyatlar yükseliyor, halk daha da yoksullaşıyor. Çünkü iktidara güven kalmamış. Kendi maaşına zam yapıp, 100bin liranın üzerine çıkaran tek adam, açlık sınırındaki milyonları düşünmüyor.

İktidar, yeni tartışma ve gerilim konularını ortaya atarak, tehdit, baskı ve şantaj politikası uygulayarak, milyonlarca insanımızın, açlık ve sefalete sürüklendiği gerçeğini gizlemek için, gündem değiştirmek istiyor. Seçimler yaklaştıkça da, hak gasplarına, hukuksuzluklara, tertip ve tuzaklara devam edecek. Bu yüzden, yaklaşan seçim, sadece bir hükümet değişikliği değil, Cumhuriyeti, Laikliği ve Demokrasiyi, kazanma mücadelesidir. İktidarın yasakladığı haklarımız için, çağdaş hukukun yerleşmesi için, memleketimizde adaletin sağlanması için, birlikte mücadele etmeliyiz. Başka yol yoktur.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum