YENİ ANAYASA…    

   1961 Anayasası,1923 Laik Cumhuriyet’in demokratikleşmesidir. 1961 Anayasası toplumu devlete karşı koruma felsefesiyle inşa edilmişti. Ne var ki 1961 Anayası yönetici sınıfların ve onun temsilcilerinin, Türkiye’ye bol geldiği gerekçesi ile hep hedefi oldu. Bu anayasa ile devlet idare edilmez retoriği dillerine pelesenk oldu. 12 Mart’ın Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç, 15-16 Haziran (1970)“Büyük İşçi Direnişi”ni ‘sosyal uyanış ekonomik gelişmeyi aştı’ diye nitelemişti. Ardından 12 Mart 1971 Muhtırası geldi ve 1961 Anayasası’nın özgürlükçü bir çok maddesini budadı.  12 Eylül Faşist Askeri Darbesi, 12 Mart Muhtırası’nın yarım bıraktığı işi tamamladı ve 61 Anayasası’nı tümden ortadan kaldırdı, yerine devleti toplumdan korumak felsefesiyle 12 Eylül 1982 Anayasası’nı inşa etti. 12 Eylül Anayasası ile devletin resmî ideolojisi, Kemalizm yerine Aydınlar Ocağı tarafından üretilen “Türk İslam Sentezi” oldu. 12 Eylül Anayasası ile dinselleşmenin önü açıldı, laiklik büyük darbe aldı ve demokrasinin temeli olan güçler ayrılığı zayıfladı. 12 Eylül 82 Anayası’nın bir çok maddesi değişti, en büyük değişiklikler de Siyasal İslamcıların iktidarlarında gerçekleşti.  Siyasal İslamcılar 23 yıllık iktidarlarında Laik Cumhuriyeti büyük oranda tasfiye ettiler, yerine teokratik bir Cumhuriyet kurma konusunda epey mesafe aldılar, Güçler ayrılığını ortadan kaldırdılar, Anayasasıyı askıya aldılar, Anayasa Mahkemesi Kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları’nı uygulamadılar, yaptıkları “sivil darbe” ile fiilen bir “dinci faşizm” rejimi inşa ettiler. Erdoğan 27 Mayıs’ın yıldönümün arefesinde 10 hukukçuyu yeni bir anayasayı yapmak için görevlendirdiğini söyledi. Tabii kendisi için bir şey istemediğini söylemeyi de unutmadan!  Şimdi “Barış” sürecinde DEM partisinin de desteğinide alarak “yeni anayasa” ile mevcut durumu kalıcı hale getirmeninde ötesinde teokratik bir Cumhuriyet kurmak ve Erdoğan’a sadece 4.kez Cumhurbaşkanlığı yolunu açmak değil ömürboyu başkanlık yolunu açmak istiyorlar.        Ezcümle; Bugün Türkiye’nin temel ihtiyacı yeni bir Anayasa  değil, milyonların altında ezildiği,yoksulluk ve adaletsizliği ortadan kaldıracak herkesin ama herkesin (12Eylül 1982 Anayasası’nda temel hak ve özgürlük yer almıştı.) Anayasaya bağlı kalacakları ve hissedecekleri bir demokrasi ortamıdır. Siyasal İslamcılar, 12 Eylül Anayasası’nı yapanların bile saygı gösterdiği temel hak ve özgürlükleri çiğniyor ve bu ortamda “yeni bir anayasa” yapmak istiyorlar!