TÜRK-KÜRT-İSLAM SENTEZİ VE ORTADOĞULAŞMAK
25 Temmuz 2025, Cuma 14:02
Türk -İslam Sentezi 1970 yılında kurulan Aydınlar Ocağı tarafından üretildi. Türk -İslam Sentezi 12 Eylül Anayasası’na damgasını vurdu. 12 Eylül 82 Anayasası ile beraber devletin resmi ideolojisi, Türk- İslam Sentezi oldu. Ekim 2024 tarihinde Türk -İslam Sentezi’ne ek yapılarak Kürt sözcüğü eklendi. Terörsüz Türkiye retoriği ile başlayan Barış süreci Lozan’ı, 1924 Anayasası’nı ( Devrimci Cumhuriyet’in Anayasalaşması) hedef aldı ve tarihsel gerçeklere aykırı bir şekilde Laik Cumhuriyet, Irkçılık ve Soykırım yapmakla suçlandı. Kürt Meselesi’nin çözümü için ABD Suriye özel temsilcisi, Valisi Barrack “Türkiye Osmanlı Millet Sistemine dönmelidir” önermesini yaparken Erdoğan “Türk-Kürt - Arap ittifakını kurduk” söyleminde bulunuyor. Ümmeti övüyor. Barrack ve Erdoğan, Kürt Meselesi’nin çözümünü Türk- Kürt -İslam Sentezi’nde görüyorlar. Öcalan’da bu sürecin bir parçası olma yolunda. Öncesi çözüm “Ümmetin Birliğinde” !20.yüzyılın ilk yarısında dünyada üç büyük devrim gerçekleşti. Bunlar 1917 Ekim Devrimi, 1923 Türk Devrimi ve 1934 Çin Devrimi. Bu üç devrimin ortak noktası anti-emperyalist olmalarıydı. Bu devrimler anti-emperyalist olmakla kalmadılar, kendi gericiliklerini de kendilerine özgü devrimlerle yıktılar. (Rusya’da Çarlığı, Türkiye’de Osmanlı’yı, Çin’de imparatorluğu. ) Bunlar en az İngiliz, Amerikan ve Fransız devrimleri kadar etkili ve önemli modernite devrimleridir. Bu devrimler o toplumlara eşsiz bir modernite birikimi sağladı. Öte yandan bu toplumlar başkaları tarafından kurtarılmadılar. Kendi öz dinamiklerine yaslanarak kurtuluşlarını ve devrimlerini gerçekleştirdiler. Hiç bir zaman uzun süre işgal edilemedikleri, sömürgeleştirilemediler,sınırları başkaları tarafından cetvelle çizilmediler.
Tarihte siyasi ihtilafların, (anlaşmazlıkların) çatışmaların “Ümmetin Birliği” gözetilerek çözüldüğüne dair tek bir örnek yok.Ana akım İslami mezheplerin tamamı siyasi ihtilafların ve çatışmaların eseridir. Hıristiyanlık dünyasında da 1648 yılına kadar süren 30 yıl savaşlarında (din) Avrupa nüfusun üçte biri yok olmuştur. Ümmetin birliği en çok bu dönemde yara almıştır. İnsanlık buna çözüm olarak laikliği keşfetmiştir. Laiklik dine müdahale etmez, dinin istismar edilmesini önler. Ortadoğulaşmak; sınırları emperyalizmin cetvelle çizdiği etnik, din ve mezhep boğazlaşmaların ve savaşların hiç bir zaman bitmediği “yeni bir Ortaçağ”da yaşamak…demek!Bahçeli’nin, “Cumhurbaşkanı yardımcılarından biri Kürt biri de Alevi olsun” söylemi Türkiye’nin Ortadoğulaşması “Cehennemine” odun taşımak anlamına gelir. Türk Kürt İslam Sentezi’den yana olanlar çözümü Ortadoğu’da emperyalizmin taşeronluğunda,Cumhuriyet’in yıkılmasıda, ümmet toplumunda ve teokratik bir faşizm de görüyorlar. Osmanlıcılık; Osmanlı İmparatorluğu’ndaki farklı etnik ve dini grupları Osmanlı üst kimliğinde buluşturma anlamına geliyor.Gelişen milliyetçilik karşında bu proje gerçekleşmedi.İslamcılık; Osmanlı içinde yaşayan müslümanların birliğini sağlamaya çalışan bir proje idi. Birinci dünya savaşında Arapların İngiliz emperyalizmin desteği ile ayaklanması sonucu çöktü ve Müslümanların birlikteliği dahi sağlanamadı. Türkçülük; İttihat ve Terakki iktidarının son yıllarında yöneldiği Türkleri tek bir çatı altında toplama projesi(Pan Türkizm) de Osmanlı’da Türklerin birlikteliğini sağlayamadı. Türkiye’nin başta Kürt Meselesi olmak üzere tüm toplumsal sorunlarına ne Osmalıcılık, ne İslamcılık ne de Türkçülük ne geçmişte çözüm getirmedi ve şimdi de getiremez. Türkiye’nin %70’ini aşan bir çoğunluğu, Türkiye’nin Türk-Kürt-İslam Sentezi ve Yeni Osmancılık politikaları ile Ortadoğulaştırılmasına karşı. Cumhur ittifakı bu direnci kurmak için islamcı faşizan rejimin tozunu artırıyor. Bu direnişi kurması mümkün değil, çünkü bu direniş 200 yıllık Osmanlı-Türk Modernleşmesi’nin birikimini taşıyor. CHP’nin önderliğinde gerçekleşen kitlesel direnişin ardında bu gerçek var! Türkiye toplumunun büyük çoğunluğu Atatürk’ün önderliğinde 1923 Türk Devrimi ile Kurulan “Laik Cumhuriyeti” yeniden keşfediyor. Laiklik ve sekülerliğin ne kadar yaşamsal olduğunu Ortadoğu’da ki gelişmelerden görüyor.
Ezcümle; Türkiye’nin Kürt Meselesi başta olmak üzere çok büyük yaşamsal sorunları var. Bu sorunlar ne Türk-Kürt-İslam Sentezi ile ne Türk-Kürt-Arap Birlikteliği ne de Yeni Osmanlıcılık hayalleri ile çözümlenebilir. Bu yol Türkiye’yi “yeni bir Ortaçağa” götürür ve Ortadoğulaştırır. Türkiye bu sorunları 1923 Laik Cumhuriyet’in kazanımlarını sahiplenerek ve Cumhuriyeti demokratikleştirerek, ekolojikleştirerek çözebilir!
Bazı çevrelerin öne sürdüğü gibi bir modernleşme projesi olan “Kemalizm”de böyle aşılır!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum