SİYASAL İSLAM
19 Mayıs 2025, Pazartesi 15:15Siyasal ya da Politik İslam,İngiliz emperyalizmi tarafından sömürgelerdeki ulusçu-aydınlıkçı-ilerici -sosyalist hareketleri kırmak için imal edildi. Kolonyalist-emperyalist Batı, İslam dünyasında seküler,laik rejimlerin ortaya çıkmasını, kendi çıkarları açısından büyük risk olarak görüyordu. Laikliğin keşfi insanlık tarihinin en büyük kazanımlarından biridir. Batı’lılar ve Batı’lı “bilim erbabı” başta olmak üzere laikliğin İslam’la bağdaşmaz olduğu tezini ileri sürdüler. Bu tez Müslüman alimler tarafından benimsendi,içselleştirildi ve politik arenaya sürüldü. İslam’ın laiklikle bağdaşmadığı tezinin hiç bir geçerliliği yok. Onuncu yüzyılda Hristiyan dünyasında hiç kimse laiklik önerisinde bulunulamazdı. Bulunanlar ya linç edilirdi ya da deli diye tımarhaneye kapatılırdı. 18ve 19’uncu yüzyılda laiklik revaçtaydı. Laikliğin bazı dinlere uyumlu bazı dinlere ise uyumsuz olduğunu söylemek gerçeklerle bağdaşmaz. Laiklik demokrasinin ön koşulu olduğundan, dünyada bütün demokrasiler laiktir! Türkiye’de, burjuva sınıfının çok cılız oluşu ve tarih sahnesine geç çıkmasından dolayı Batı’da olduğu gibi radikal bir “aydınlanma” ve “modernite” devrimi yaşanmadı. Bundan dolayı da Batı’da olduğu gibi geleneksel kültür ve ideolojiyle tam bir hesaplaşma yaşanmadı. Bizde ‘Siyasal (Politik) Islam’ 1946’da başlayan “soğuk savaş” sonrası, ilerici-demokrat-sosyalist hareketlerin önünü kesmek üzere ABD emperyalizmi tarafından sahaya sürüldü. Siyasal(Politik) İslam’ın finansörleri ABD,Suudi Vehhabiliği idi. Gerici-karanlıkçı Suudi rejimi 60-70 yıldır şeriat sponsorluğu yapıyor. Demokrasi ancak laik rejimde mümkündür. Bunun içinde dinin politik ve kamusal alanın dışına çıkarılması gerekir. Öte yandan bizdeki dinci partilerle Batı’daki Hristiyan partileri bir birine karıştırmamak gerekir. Batı’da ki Hristiyan Demokrat partiler laikliği temel bir ilke olarak benimsediklerinden teokratik bir devlet ve toplum kurma talepleri yoktur! Dinin gerici-karanlık,anti-demokratik,özgürlük,sosyal eşitlik ve adalet karşıtı yorumu olduğu gibi, özgürlüğü,eşitliği ve adaleti esas alan başka bir yorumu da pekala mümkündür. İkinci yorum Batı’da Hristiyan-Katolik din adamları tarafından başarıldı. Müslüman din adamları tarafından başarılmaması için hiç bir engel yok. İslam dünyasında dinin ikinci yorumunu savunan Sudan’lı Şeyh Mahmut Taha, Müslüman Kardeşler tarafından idam edildi. Şimdilerde din tam bir sanayi demek, Kapitalizm dini de hizaya getirdi. Din sömürü,kamu kaynaklarını yağmalamanın,talan etmenin,insanı köleleştirmemin-alıklaştırmanın bir aparatına dönüştü. İsraf,şatafat,sınıfsal tahakküm dine boyanarak yol alıyor. Kapitalizm koşullarında din bir zenginleşme,çalıp-çırpma aracı… Egemen sınıflar sadece resmî ideolojiye dayanarak Türkiye’yi yönetemeceklerini bildiklerinden dini yardıma çağırmaları kaçılmazdı ve çağırdılarda. Bizde Siyasal(Politik) İslam ABD emperyalizminin imalatıdır. Öte yandan Siyasal (Politik) İslam’ın bir toplum projesi de yoktur. Dünyayı anlamaktan acizdirler. Çözümü geçmişte ararlar. Yaptıkları yapana şey bütçeyi,hazineyi, müşterekleri ve doğayı yağmalamak, talan etmektir. Nihai amaçları da ülkeyi bir İslam Emirliği yapmaktır. Bir şeyi yıkmak kolay ama, yapmak o kadar kolay değil. 1923 Devrimci Laik Cumhuriyet’i büyük oranda yıktılar ama yerine hedefledikleri teokratik bir cumhuriyet de kuramıyorlar… Tüm kurumları çökerttiler. Türkiye tarihinde ekonomi hiç bu kadar yerlerde sürünmedi ve tarım çökertilmedi. Toplumun temel ihtiyaçları ( beslenme,barınma, sağlık,eğitim, ulaşım, güvenlik) asgari düzeyde bile karşılanamıyor. Ezcümle; Türkiye ivedi olarak Siyasal (Politik) Islamcılar’ın inşa ettiği din soslu faşizmden çıkamazsa hiç bir toplumsal sorunu çözemeyeceği gibi, geç kalınırsa da geriye kurtarılacak bir şey de kalmayabilir!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum