Kırklareli
09 Temmuz, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

RIZA ÜRETEMEYEN, İDEOLOJİK HEGEMONYASI ÇÖZÜLEN AKP VE ERDOĞAN!    

08 Temmuz 2025, Salı 16:40

    Çeyrek yüzyıldır Türkiye’yi yöneten Siyasal (Politik) İslamcı AKP, emperyalizmin, 1946 yılında başlayan “soğuk savaş” döneminde “yeşil kuşak” politikaları ile imal ettiği ve yönü Ortacağa dönük bir siyasal harekettir. Siyasal İslamcıların sosyolojik olarak kitle tabanını 200 yıldır sürmekte olan Osmanlı-Türk Modernleşmesi’ne ayak uyduramayan toplumsal kesimler oluşturmaktadır. Modernleşme; aklın inançtan, bilimin dinden bağımsızlaşması, devletin,hukukun, eğitimin dinden arındırılması ve toplumun sekülerleşmesini sağlayan  Aydınlanma Devrimi’ni esas alarak Ortaçağ’daki toplumu yeniden yapılandırmasıdır.   Yani Çağdaşlaştırmasıdır!200 yıllık Osmanlı-Türk Modernleşmesi’nin doruğu ise,islam dünyasında bir ilk olan 1923 Türk Devrimi’dir! 2002’de iktidara gelen AKP dünyada borçlanmanın kolay olduğu yıllarda Cumhuriyet tarihin en büyük borçlanmasını gerçekleştirdi. Dış borçlardan ve özelleştirmelerden gelen kaynaklar katma değeri yüksek üretken alanlara değil, AKP seçkinliklerini zenginleştirmeye gitti. Öte yandan, Siyasal İslamcı AKP ve Erdoğan, eğitim alanını  aklı- bilimi dışlayarak, diyaneti  de devreye  sokarak  dinselleştirdi. Üniversiteler medreseleşti! Bugün Türkiye’nin ürettiği 100 üründen sadece 2,5’u yüksek katma değerli!  Ekonomideki tüm büyüme masallarına rağmen üretim artmadı. 85 milyon Türkiye 5 milyonluk Belçika kadar üretim yapmaktadır. Çeyrek yüzyıl sonra dış borç bulmak zorlanınca ve özelleştirecek kurum ve kuruluş da kalmayınca “deniz bitti”!  Türkiye’nin doğalgaz, petrol gibi kaynakları olmayınca toplumun %70 açlık sınırının altında yaşamak zorunda kaldı.Çeyrek yüzyılda servetin ve gelirinin %80’ i nüfusun %20 sinin elinde topladı. Türkiye gelir dağlımında dünyanın en kötü ülkeleri arasında yer almakta. Öte yandan, AKP ve Erdoğan çeyrek yüzyılda 1923 Laik Cumhuriyeti büyük oranda tasfiye etti. Etti ama çok da istediği teokratik bir Cumhuriyet de kurabilmiş  değil. Bunun önünde en büyük engel bu topraklarda 200 yıldır sürmekte olan Osmanlı- Türk Modernleşmesi’nin birikimi. Çeyrek yüzyılda siyasal islamcı AKP ve Erdoğan’ın,tarikat- cemaatlere yaslanarak,eğitimi, devleti, hukuku , toplumu dinselleştirerek   inşa etmeye çalıştığı ideolojik hegemonya toplumun gerçekleri görmeye başlamasıyla  dağıldı ve artık AKP-Erdoğan Rıza üretemez oldu!  2024 yerel seçimleri yitiren,ikinci parti olan AKP ve Erdoğan  için iktidardan gitmek ölümden de öte bir şey! AKP ve Erdoğan 2017’den sonra MHP’nin desteği ile “Tek Adam Rejimi” kurdu. “Tek Adam Rejimi”nde Anayasa askıya alındı, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları uygulanmadı. Parlemento devre dışı kaldı. AKP gibi partiler Türkiye siyasi tarihinde  çokça örneğinde  görüldüğü gibi yalnızca iktidarda yaşayabilirler. Muhalefete düştüklerinde tabela partisi olmanın ötesine gidemezler. Bunu bilen AKP ve Erdoğan,19 Mart’ta 1923 Laik Cumhuriyeti kuran CHP ‘nin belediye başkanlarına “Sivil Darbe” sürecini başlattı.  Bu süreçte bir çok belediye başkanı tutuklandı. Bu süreç bugünde Antalya,Adana ve Adıyaman belediye başkanlarının yolsuzluk (!) gerekçesiyle gözaltına alınmasıyla devam ediyor. Bu süreç toplumun ezici çoğunluğu tarafından hukuku bir süreç olarak değil, siyasal bir olarak görülüyor! Toplum, CHP’nin önderliğinde, teokratik bir faşizme evrilen Tek Adam Rejimi’ne direniyor.  Topluma anlatacak bir hikayesi kalmayan, toplumun hiç bir soruna çözüm getiremeyen ve toplumu yalan bombardımanına tutan AKP ve Erdoğan çözümü kendisine karşı seçenek olan CHP’ye  hukuk dışı yöntemlerle saldırarak CHP’yi dağıtarak toplumun gözünde bir seçenek olmaktan çıkarmak istiyor! Bu ayni zamanda seçimsizleştirme demektir. Yani “Milli İrade”nin ortadan kalkması ve seçimlerin hep iktidardakilerin kazandığı bir formaliteye dönüşmesidir. Tıpkı Rusya’da, Türkmenistan’da …olduğu gibi!    Ezcümle; Bu topraklarda 200 yıldır sürmekte olan Osmanlı-Türk Modernleşmesi’nin birikimi, AKP ve Erdoğan’ın  Türkiye’yi yeni bir Ortaçağa taşıyacak Teokratik Faşizmine izin vermeyecektir! Birde Türkiye toplumun “maşeri vicdanı” (Kamu  vicdanı) vardır. Türkiye’yi yönetenlerin bu unutmaması  lazım!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum