Kırklareli
05 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

‘LAİKLİK KARŞITI EYLEMLERİN ODAK NOKTASI OLMAK’

13 Temmuz 2022, Çarşamba 10:56

Yukarıdaki başlık, ülkeyi 20 tek başına ve kuralsızca yöneten AKP hakkında 2008 de açılan kapatma davasında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin verdiği tarihi karardır..Bu kararla, AKP, 1 oy farkla, kapatılmaktan kurtulmuş, ama hazine yardımından o seçimde mahrum bırakılmıştır. Geçen sürede, AKP-Saray iktidarının yaptıklarına, tarikat ve cemaatler eliyle, şeriatçı grup ve kişilere yaptırdıklarına bakarsak, ne kadar doğru tespit edilmiş bir karar olduğunu somut olarak görüyoruz.

AKP’nin, ‘’Laiklik karşıtı hareketlerin odak olması’’ şu anlam geliyor. ‘AKP, Türkiye Cumhuriyetinin, ’Laik, Demokratik, Sosyal ve Hukuk devleti’ niteliklerine karşı olan, dinci bir örgüttür.. Laik, Demokratik Cumhuriyete karşıdır. Laik düzenin yerine dinci, şeriatçı bir rejim kurmak istemektedir. Bu nedenle, Laik Cumhuriyete karşı olan tarikat/cemaat , şeriatçı örgüt ve yapılarla birlikte Laikliği yok etmek zihniyetindedir.’ AKP, ABD’nin ılımlı İslam projesi kapsamında, BOP yayılmacılığında rol verilsin diye kurdurulup, iktidara getirilmiş bir projedir. Devlet bürokrasisine yaptıkları atamalarla, eğitim, sağlık, başta olmak üzere, Cumhuriyet kurumlarının, işleyişlerini, tamamen dinci-şeriatçı rejimlere göre düzenlemeleri, tam da dinci proje gereğidir.. Osmanlıcılık, Ortadoğu fatihi/liderliği, aktif dış politika vb. gibi söylemler. toplumu yanıltma taktiğidir. Amaç, laik Cumhuriyetin vatandaşını, kul/tebaa yapmak, milleti ümmet yapmak, laik Cumhuriyetin yerine de, tek parti ve tek adama dayalı dinci/şeriatçı rejim kurmaktır. Bu rejim de istibdat rejimi olacaktır. Bu rejimde özgürlük, laiklik ve demokrasi yoktur.

AKP, zihniyeti gereği, dinci kurumları, dernekleri,tarikat şeyhlerini ön plana çıkarıyor. Buradan devşirilen kadroları, Cumhuriyetin, askeri ve sivil bürokrasisini dağıtıp, yerlerine bunları dolduruyor. Diyanet, AKP-Saray iktidarının emrinde dinci propaganda bakanlığına dönüştürüldü. AKP ne isterse diyanet o konuda fetva veriyor. Devlet protokolünde yükseltildi, bütçesi 8 bakanlıktan fazla hale getirilerek, adeta, Şeyhülislam statüsü verildi. Camiler, iktidarın propoganda bürolarına dönüştürüldü. Diyanet akademisine kanunla verilen yetkilerle neredeyse, her kurum doğrudan ve ya dolaylı Diyanet zihniyetine göre yapılandırılıyor. Ekonomi bu dogmatik anlayış temelinde yönetildiğinden iflas etti Ülkeyi felakete sürüklemelerini, ‘Allah söylüyor biz yapıyoruz’ bize oy veren cennete gidecek’ sabredin, şükredin masallarıyla halk uyutuluyorlar. Gerçek sömürü ve talan gizleniyor. Devletin her kurumu farklı cemaat/tarikat yobazlığına teslim edildi. İsmailağa şeyhinin cenazesindeki tablo, laik rejiminin bitişinin ilanıdır. Anayasa ve devrim kanunlarına aykırıdır. Cemaat şeyhleri ön sırada yeni şeyhleriyle sıralanırken, AKP’nin devlet erkanı, şeyhlerin arka sırasında, devlet töreniyle uğurluyorlar, selam duruyorlar. Şimdi kim bu ülkede laik rejim var diyebilir?. Akp ve cemaat/tarikat İslamcılığında, samimi inançları temsil eden dindarlık yok. İnancı, siyasete ve ticarete bağlamış sahtekar dincilik ve dinci yobazlığı var. Din ve inanç kullanılarak sömürü düzeni kurmak isteyen dinci yobazlık var. AKP muktedirleri, imparatorluk bakiyesi olan Türkiye toplumunu, farklı dini, mezhebi ve etnik kimlikler üzerinden kışkırtarak, ayrıştırarak,yargısı eliyle cezalandırarak, kafasındaki şeriatçı diktatörlüğü kurmaya çalışıyor.

Sonuç olarak, rejim ve toplum tehlikededir. Bağımsız Demokratik bir ülkede özgür bireyler olarak yaşamak isteyen herkes için tehlike kapıdadır. Memleketini seven hiç kimse buna kayıtsız kalamaz ve kalmamalıdır. Yapılanları görerek, sızlanmanın anlamı yoktur. Başımıza bir şeyler gelir diye susmak çözüm değil. Başımıza gelen her şey sustuğumuz için gelmektedir. Türkiye halkı olarak bizim, birlikte olmamızı sağlayan Laikliktir, Cumhuriyettir ve Demokrasidir. Ya şeriatçı/dinci bir ortaçağ rejiminde, hak ve özgürlüklerimizi kaybedeceğiz, ya da, laik cumhuriyeti yeniden kazanacağız, özgür ve onurlu bireyler olarak yaşayacağız. Ortası yoktur. Seçim geliyor. Herkes kararını vermelidir.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum