KIRKLARELİ YAHUDİLERİ- 3

Yazımızı, kaldığımız yerden sürdürelim…

Okudukları kitaplardan etkilenip, “kraldan çok kralcı” davranan köşe yazarlarının çelişkili yazıları dikkatimi çekti ve internete girerek, 1934 yılı takvimini sorguladım. Bir de ne göreyim, “3 Temmuz 1934, PAZAR değil SALI…” Tut kelin perçeminden…

Ardından, “1934 Kırkpınar Güreşleri Edirne’de yapıldı mı, yapılmadı mı ?” sorusu takıldı kafama… Araştırdım. Anlatılanlar tutarsız…

Birkaç gün sonra soru yanıtını buldu: Eğitimci-Yazar ve de Pehlivan Halis Erdem (*), “Doğuşundan Günümüze Kırkpınar- 2016) adlı kitabını yayımladıktan sonra ulaşabilmişti gerçeklere… Edirne İl Halk Kütüphanesi arşivlerinde yaptığım araştırmalarda, ben de aynı sonuca ulaştım:

“1934 YILI 573. EDİRNE TARİHİ KIRKPINAR GÜREŞLERİ- Tarih: 9-10-11 Mayıs 1934 Çarşamba- Perşembe- Cuma”

Ve de ayrıntılar… Hakem Heyeti kimlerden oluşmuş; Kim hangi güreşçiyle eşleşmiş ve kim kimi elemiş; Tekirdağlı Hüseyin ile Gostivarlı Mülayim yenişemeyince nasıl ikisi de birinci ilân edilmiş v.s.

Aynı günlerde, Eğitimci-Araştırmacı-Yazar Ali Arslan, arşivindeki bilgileri bilgisayarıma yüklerken, “Kırklareli’nde de güreşler yapılmış” dedi. Ama sevgili kardeşim, yoğun çalışmaları içinde ayrıntıları kaçırmıştı… Eve gidip bilgisayarımı açtığımda, bir yalan daha ortaya çıktı:

“Trakyada YEŞİLYURT” gazetesinin, 2 Temmuz 1934 ve 9 Temmuz 1934 tarihli sayıları gerçekleri sergiliyordu… Kırklareli’nde de güreşler yapılmıştı, ama “3 Temmuz 1934 Pazar günü” değil, bu olaylı günden 3 gün sonra “6 Temmuz 1934 Cuma” günü… Ve bu güreşlere, Kırklareli Milletvekilleri Fuat Umay ile Şevket Ödül de izleyici olarak katılmışlardı. Ve de, Kırklareli’nde yaşanan “YAHUDİ OLAYLARI” ile Kırklareli’nde yapılan “PEHLİVAN GÜREŞLERİ” arasında hiçbir ilişki yoktu…

Bu yalanlardan sonra, söz konusu yazarların diğer yazdıklarına nasıl inanalım?

1934 yılında yayımlanan, Kırklareli “Trakyada YEŞİLYURT”; Edirne “MİLLÎGAZETE”; İstanbul “Cumhuriyet”; Ankara “HAKİMİYETİ MİLLİYE” gazetelerinden sonra, “İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi” Arşivlerinde, “AKŞAM”; “Cumhuriyet”; “HAKİMİYETİ MİLLİYE”; “VAKİT” ve “Son Posta” gazetelerinin “Temmuz 1934” sayılarının tamamına ulaştım. “BELGELERLE KIRKLARELİ YAHUDİLERİ VE 1934 OLAYLARI” adlı kitabım böyle oluştu.

Yazımızı, bir alıntıyla sonlandıralım:

Abraham devleti mi Türk devleti mi?- Arslan BULUT- 12.04.2017

Türk Milleti’ne ve özellikle Türk Milliyetçileri’ne bir uyarı da Fransız milliyetçisi Marine Le Pen’in başdanışmanı Elie Hatem’den geldi. Sinan Baykent’in yaptığı söyleşi Aydınlık’ta yayınlandı.

Hatem, Devlet Bahçeli’nin durumu sorulunca diyor ki, “Maalesef bazı Türk milliyetçileri büyük fotoğrafı görmekte zorlanıyor. Milliyetçilerin Osmanlı nostaljisini anlıyorum ve yadırgamıyorum. Her ülkede milliyetçiliğin mazisi, referans noktaları ve duygusal bağlılıkları vardır. Ancak bugün açıkça söylüyorum ki ‘Osmanlı’ya dönüş projesi’ çok güçlü bir yabancı manipülasyondan ibarettir. Bu, siyasal Yahudiliğin Türkiye’ye kurduğu hissî bir tuzaktır. Zira böyle bir proje çerçevesinde Türkiye asla eski günlerine dönmeyecektir. Önemli olan Türkiye’deki milliyetçilerin Siyonizme direnmeleri, oynanan oyunları görmeleri ve her şeyden önce kendi ülkelerini düşünmeleridir. Türkiye’nin içine çekildiği tuzakların birçoğu bu kriterler yerine getirilmediği içindir, bunu da Türkiye’deki milliyetçi dostlarıma ifade etmek isterim.”

Okuyucularım bilirler ki, köşe yazılarımda ve kitaplarımda, “din, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan” her türlü görüşe yer vermeye çalışırım. Yazılarımda yorum da yaparım, ama asıl yorumu okuyucuya bırakırım.

Bir konuyu yeniden vurgulamak istiyorum:

“Yalanlarla dolu” bu ve benzeri olaylar “son 15 yılda” yaşanıyor;

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN SON 15 YILINDAN, İLK 15 YILA YAPILAN SALDIRILARA” karşı sesimizi yükseltecek miyiz?

“HAYIR” diye haykıracak mıyız?

(*) Ne yazık ki, Halis Erdem’i 04.04.2017 Salı günü kaybettik.” IŞIKLAR İÇİNDE YATSIN” 27.06.2021 rafetseckin@hotmail.com rafetseckin.com