Kırklareli
05 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

İKTİDARIN YENİ ANAYASA TARTIŞMASI, GÜNDEM DEĞİŞTİRMEDİR, MUHALEFETE TUZAKTIR

15 Ekim 2021, Cuma 12:13

 

AKP-Saray iktidarının, gün geçtikçe, kitle desteği azalıyor.19 yıl sonunda, içeride ve dışarıda izlediği politikaları iflas etti. Artık kendi tabanı dahil, her kesimde, bir memnuniyetsiz var. Milyonlarca emekli, emekçi kesim, çalışanlar yoksulluk ve açlık sınırında, yaşamaya çalışıyorlar. Üniversiteliler dahil, milyonlarca işsiz var. Esnaf ve çiftçiler, borç ve icra batağındalar. Ülkenin kaynakları, yıllardır kendileri ve yandaş sermaye şirketlerce yağmalanıyor. Başta, siyasi ve ticari ahlak olmak üzere, her alanda, ahlaksızlık yarattılar. Memleketimizin kaynakları, ‘yerli - milli, vatan-millet’ palavralarıyla, borç, kredi ve garanti ödemeleri adıyla, dışarıya , emperyalist tefecilere aktarılıyor. Çünkü kapitalizm de kuraldır: Kar’lar özelleştirilir. Kişilere, şirketlere, aileye vb aktarılır. Zararlar ise, kamulaştırılıp halkın üzerine yıkılır.

İktidar, artık gündemi belirleyemiyor, gerisinde kalıyor. Topluma vereceği ve toplumun sorunlarını çözeceğine ilişkin bir projesi de kalmadı. Bir yandan yeni baskı ve yasaklamalarla saldırganlaşıyor, Diğer yandan da, emrindeki yandaş basını da kullanarak gündem değiştirmeye, çalışıyor. Saray iktidarı, ‘Anayasa tartışması’ olayını, tam da bu amaçla sahaya sürüyor. Yapabilirse, gündemi değiştirmek, muhalefeti meşgul etmek, imkan ölçüsünde de millet ittifakında çözülme yaratıp kendine destek sağlamayı planlıyor. Muhalefet partileri, şimdiye kadar yapılan her Anayasa ve sözde demokratik paketlerinin, iktidara diktatörlük kurma imkanı sağladığını görüp, amasız, fakatsız, bu tartışmalara reddetmeleri ve meşruiyet kazandırmamaları gerekiyor. Mevcut Anayasaya bile uymayan birine, yeni anayasa verilemez. İktidarın anayasa tartışması masalı, muhalefet için geri dönüşsüz bir tuzaktır.

AKP, ’laiklik karşı hareketlerin odak noktası olmuş’, Cumhuriyet ve devrimlere düşmanı, ülkeyi, ortaçağ yobazlığına uygun, şeraitçi bir tek adam diktatörlüğüne götürmeyi temel almış bir siyasi örgüttür. Demokrasiye ve özgürlüğe inanmayan, demokrasi amacı için bir araç gören, dini dogmaları topluma, rejime ve hayatımıza egemen kılmak isteyen bir zihniyete sahiptir. Demokrasi kültürünün yerleşip kurumlaşmadığı bu topraklarda, toplumun özgürlük taleplerini kullanarak, büyük ölçüde rejim değişikliğini gerçekleştirdi. Şimdi sözde anayasa tartışması açarak, dinci, şeriatçı rejimin hukuki yapısını da tamamlamak istiyor. AKP zihniyeti tepeden tırnağa kadar demokrasi ve özgürlük düşmanıdır ve dinci diktatörlük istemektedir.Bu nedenle hak ve özgürlükler konusunda ne sözler verdiyse hep tersini yaptılar.

Saray iktidarı şimdiye kadar, halkı ve ülkeyi kalkındıracak, demokrasiyi güçlendirecek, hak ve özgürlükleri gerçekleştirecek nutuklarıyla, topluma,sayısız, paketler sundu. Oysa yapılan her düzenleme, AKP ve başkanına yaradı. Laik Cumhuriyet rejiminin yerine, şeriatçı yapının yerleşmesine yol açtı. Muhalefetin, özellikle de CHP’nin, yıllardır uyarılmasına karşın, toplumun önüne, özgürlükçü bir anayasa taslağı ve yasaklara karşı özgürlük paketlerinin konamayışı da, AKP başkanının işini kolaylaştırdı. AKP başkanı, etkisizleştirdiği laik cumhuriyet rejimini, toptan yok edip, İslamcı-şeriatçı tek adam diktatörlüğünü tamamlamak için Anayasa aldatmacasını gündeme sürüyor. Şeriat rejiminin kurumsal yapısını tamamlayıp, şeriatçı rejimi ilan edip, kral olmayı planlıyor. Saray iktidarı, muhalefetsiz bir rejim istiyor. Samimi inanç sahiplerinin, dini ve milli duygularını kullanıyor. İktidar hırsı uğruna memleket, her yönden felakete sürükleniyor. Hukukun yerini zorbalık alıyor. Kışkırtma, ayrıştırma ve hukuksuzluk bu yüzden teşvik ediliyor. Muhalefet bu oyuna gelmemelidir. Laik Cumhuriyetten, demokratik hak ve özgürlüklerden yana olan her vatansever buna fırsat vermemelidir. Irkçı-dinci diktatörlüğe izin vermemelidir. Bu mesele sadece muhalefetin değil, ortaçağ yobazlığına karşı olan bütün memleketin meselesidir.

İnsan, haklarıyla insandır. Bizler özgür vatandaşlar olmalıyız. Kendini ilahi varlık yerine koyan yönetenlerin kulu ve kölesi değiliz ve olmayacağız.. Haklarımız için mücadele etmeliyiz. 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum