Kırklareli
05 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

İKTİDARIN SEÇİM STRATEJİSİ : HERKESE KORKU SALMAK VE YENİ DÜŞMANLAR YARATMAK

11 Şubat 2022, Cuma 15:54

 

 KKP Saray iktidarı, her alanda sıkıştı ve saldırganlığını artırdı. Aldıkları hiçbir tedbir sorunu çözmüyor, dikiş tutmuyor. Çünkü , sanayiciden,esnafa, emekçiden çiftçiye köylüye, emekliye kadar,aklı başında hiç kimse, iktidara güven duymuyor Hayatı zorlaşan toplum kesimleri daha yüksek perdeden tepkiler ortaya koyuyor. Elektrik, doğalgaz ve petrol ürünlerine yapılan ahlak ve vicdan dışı zamlar yüzünden, faturalar ve çarşı-Pazar fiyatları el yakıyor, halk ödeyemiyor, alamıyor. Memleketin ve halkın sıkıntılarının, , yandaş medya ve devlet imkanlarına rağmen gizlenememesi, İktidar ve başkanını , kızdırıyor.Ekonomik ve toplumsal tepki yüzünden şimdilik seçim kararı alamıyorlar. Gerilim tırmanıyor. İktidar çözüm üretemediği için, çareyi, her alanda, anayasal ve yasal hakları engellemekte, baskılarla korku salmakta, suç yükleyeceği yeni düşmanlar yaratmakta görüyor. Bu nedenle, toplumdaki her sınır ucunu kaşıyarak, etnik ve dinsel kışkırtmalar yaratarak, emrindeki devlet ve medya gücünü kullanarak rakiplerine kumpas kurarak, düşmanlaştırarak, daha güvenlikçi/gerilim politikası izleyecektir. Karşımızda, kurulduğu günden beri, ‘referansımız İslam/din diyen, Anayasa mahkemesince, ‘laikliğe karşı dinci hareketlerin odak noktası olduğu’ sabit olan, Cumhuriyete ve Laikliğe yeminli düşman bir iktidar var. Aşama aşama ele geçirdiği devletin ve memleketin kaynaklarını, ganimet görüp, talan eden, devletin, eğitiminden sağlığına, adaletinden yargısına, istihbaratından emniyetine, tamamını tarikat/cemaatlere teslim edenler iktidarda, Cumhuriyeti tasfiye ederek, tek adama dayalı, dinci/şeriatçı rejimin temelini atan bir iktidar ve yönetim kadrosu var. Anayasa ve hukuk ile birlikte, kuvvetler ayrılığı ortadan kaldırılmış, tek adama dayalı yeni bir dinci bir istibdat rejimi yürürlüktedir. Şimdi, iktidar, her alanı zaptı rap altına alarak, her dikta rejimlerinin yaptığını yapıp, hayali tehlikeler ve düşmanlar yaratacaklar.Toplumda kendilerine yönelik tepkileri, bu hedeflere yönlendirecekler. Böylece, kitle desteğini korumaya çalışacak, gündemi değiştirecekler, Biz en iyisini yapacaktık ama, içerideki ve dışarıdaki bu düşmanlar engel oldu diye, sorumluluktan kurtulup, yeni kumpaslar kuracaklar. Bunun için, devlet gücünü, emrindeki yargıyı ve medyayı, vergilerimizle besleyip örgütlediği trolleri, yerli yabancı ırkçı/şeriatçı çeteleri kullanacaklar.7 Haziran-1 kasım ortamını tekrar yaratmaya çalışacaklar Son günlerde olanlara bakınız. Camileri, dini değerleri, hatta Allah’ı, açık şekilde iktidarın kullanması, Kar nedeniyle, kendileri, beşli çeteye yaptıkları yoların, köprülerin, havaalanları ve tünellerin altında kalıp rezil oldukları halde, İBB’ye,devlet gücüyle uygulanan, ötekileştirme ve düşmanlaştırma, yok sayma olayını ve MOBESE rezilliğini, intikam dışında başka nasıl izah edebiliriz. Küçük bir çocuktan katil yaratma zihniyetinin ürünü olarak, çocuğun siyasi itibarsızlaşmada kullanılmasının, ahlaki ve vicdani yanı yoktur. Bu olaylar, kumpas politikasının habercisidir. Bu olayın, yolun sonuna gelen Hitler’in, 12 yaşındaki çocukları savaşa sürmesinden farklı bir yanı yoktur.. Son günlerde Atatürk anıtlarına saldırılar, alevi ve kürt yurttaşlarına yönelik, ırkçı ve dinci ayrımcılıklar, İŞİD dahil şeriatçı çetelerin boy göstermeleri, iktidarın bilgisi ve yönlendirmesinden ayrı olmadığını bilmek gerekir. Bunlar bir planın parçalarıdır. Sonuç olarak, muhalefetin, ‘seçim olacak, onlar gidecek biz geleceğiz’ kalaycılığından/ fantezisinden kurtulup, seçim ve sandık güvenliğinden, iktidarın açık saldırılarına , tertip ve kışkırtmalarına kadar, bir dizi saldırısına karşı, halkın demokratik mücadelesini ve tepkisini örgütleyici aktif politikalar üretmesi gerekiyor. İktidar, kaybederse neleri kaybedeceğini biliyor. Onun için, her türlü direnişi sergileyecektir. Çünkü, bu seçim, bir hükümet seçimi değil, yok edilmiş laik demokratik cumhuriyet rejimimin, yeniden kazanılması veya ebediyen kaybedilmesi seçimi olacaktır. Yani, bağımsızlık ve var olma mücadelesidir. Kararsızlığın,duyarsızlığın ve umutsuzluğun yeri ve zamanı değil.Birleşmeliyiz ve kazanmalıyız. 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum