İktidar gündemi değiştirip, hayat pahalılığını ve yoksulluğu gizlemek istiyor
06 Ocak 2023, Cuma 15:39
Sarayın tek adam şahıs rejimi, bütün imkanlarıyla seçime hazırlanıyor. Panik içindeler. Bir yandan, sahsına indirgediği devletin, bütün kurumlarını, seçim başarısına göre yönlendirirken, diğer yanda da, memleketin kaynaklarını, toplumun vergilerini, kendisinin malıymış gibi, seçim ekonomisi için seferber ediyor.Vergilerimiz ve kaynaklarımız, açılış, temel atma vb. şaşalı törenlerle, Cumhurbaşkanı şapkasıyla, sözde tarafsız, ama gerçekte AKP iktidarı için,gözümüzün içine baka baka militanca kullanılıyor. Ancak yeterli başarıyı gösteremiyorlar.Durumu kurtarma çabaları sonuç vermiyor. Çünkü, 20 küsür yıldır uygulanan, kendilerine ve yandaşlarına servet akıtan, adaletsiz ekonomik politikaları, zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yaptı. Milyonlarca çalışanı, emekliyi, emekçiyi, çiftçiyi, köylüyü, esnafı açlığa ve yoksulluğa sürükledi. Çünkü, iktidar şimdiye kadar her dediğinin tersini yaptı. Toplumu aldattı.
Saray iktidarı, milyonlarca halk kesiminin yoksullaştığını, çarşı-pazarda fiyatların el yaktığını, hayat pahalılığının çekilmez boyutta olduğunu, hazinenin ve bütçenin boşaldığını, ekonomik krizin dayanılmaz boyutta olduğunu, muhalefetin bunu kullandığını görüyor. Bunu önlemek için, devletin her imkan ve kadrolarını kullanarak, tehlikeli provokasyonlara, tertiplere, ayrım ve kışkırtmalara ve baskıları artırmaya yöneliyor. Yargıyı cezalandırma aygıtı gibi kullanarak, halkın iradesi yok edilerek, İstanbul’da olduğu gibi,kentin imkanlarına el koymak için, belediye başkanlarına yönelik,cezalar, STK yöneticilerine uygulanan baskılar, vekillere dokunulmazlık tehditleri, parti kapatmalar, sokak cinayetleri, tarikatların isteği ile sosyal etkinliklerin yasaklaması, YSK aracılığı ile seçim şantaj ve tehditler vb uygulamaya sokuluyor. Seçim yaklaştıkça, bunlar artarak devam edecek. Böylece,gündem değiştirilip gerçekler gizlenmeye çalışılıyor..
Altılı masa bileşenleri, kökünden ve geleneklerinden koparılmış, keyfi şekilde şahıs şirketine dönüştürülmüş devlet organlarının asıl işlevine dönüştürmek için aylardır çalışıyor. Ancak bu teorik işlerin içine çok gömüldüler. YÖK,HSK,MB,Kurumların durumu gibi k onular, halkın gerçek gündemi değil. Bunlar belli düzeyde entelektüel kesimleri ilgilendiriyor. İktidar,20 yıldır, düşünen,değil, körü körüne inanan bir toplum yarattı ve bunu dini inançla, islamın şartı gibi sundu. Yıllardır ihmal edilen, milyonlarca emekli, çalışan, köylü-çiftçi esnaf, çarşı pazardaki fiyatlara, enflasyona, hayat pahalılığına, dövize bakıyor. Cebine girecek somut kazanımlara bakıyor. Altılı masa dahil, bütün muhalefet, ekonomik durumu gündemde tutmalı, Somut öneriler getirmeli, aksi taktirde, saray iktidarının, gerçekçi olmayan talepleri, seçim için dağıttığı sadaka türü zamlı ücretler, hayali yardım sözleri halkta karşılık buluyor. İktidar, bu propagandayı, ahlaki olmayan ve bizim vergimizle beslediği, devasa medya ve trol ordusuyla, tarikatlarla birlikte yarattığı paralel devlet gücüyle yapıyor. Karşımızda, anayasada belirtilen ilkelerde bir devlet ve rejim yok. Tamamen şahsa endeksli bir yapı var. Seçim yasal kurallara uygun olarak yapılmayacak. Altılı masa ve her düşünceden muhalefet, yolsuzluk ve usulsüzlüklere karşı, sokak dahil, her türlü direnişi yapacağının inandırıcılığını sağlamalıdır. Bir diğer konu, bu toplum, ilke ve prensipler yerine, lider peşinden giden bir anlayışa sürüklendi. Altılı masa, hala, devlet yapısını düzenleme teorik tartışmasından sıyrılıp, aday olacak liderini çıkaramadı. Tam tersine bu konuda, medya önünde tartışmalarda dahil, ciddi güvensizlikler yaratılıyor. Bu durum,iktidarın işini kolaylaştırıyor, hayali vaadlerle, tutmayacağı sözlerle, sadaka yardımlarla, fiyat artışlarını, hayat pahalılığını gizliyor, halkı peşine takıyor.Uluslararası destek de sağlıyor.
Sonuç olarak, muhalefet halkın gerçek geçim gündemini, her gün gündeme getirmelidir. AKP yi, ekonomik kriz götürecek. Ama bunu ete kemiğe büründürmek ve halkın samut taleplerini işlemek ve anlatmakla olur. Muhalefet mutlaka tek aday ile seçime girmelidir. Hem ‘bizim adayımız kesinlikle seçilecek deyip, sonra da seçilebilecek biri aday olmalı’ demek,yanlış ve samimiyetsizliktir.Artık armudun sapı,üzümün çöpü dönenini geçtik, Birlikteliği bozacak her parti ve grup, Cumhuriyet ve demokrasiye ihanet etmiş olacaktır.Bir yol ayrımındayız. Ya ortaçağ karanlığına sürüklenip, şeriatçı diktatörlüğe boyun eğeceğiz, ya da Demokratik Cumhuriyeti yeniden kazanacağız, Çağdaş uygarlığa yöneleceğiz.. Ortası yoktur. kararsızlık teslimiyet getirir....
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum