Kırklareli
05 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

HALKIN VERGİLERİ VE MEMLEKETİN KAYNAKLARI SADECE AKP’ YE HARCANIYOR. BU ADALET Mİ

29 Temmuz 2022, Cuma 11:37

AKP iktidarının muktedirleri, 20 yıllık kesintisiz iktidarlarında, Anayasasında ‘Laik,, Demokratik, Sosyal bir Hukuk devletidir’ diye yazan ’Türkiye Cumhuriyeti devletini ve rejimini, resmi olmasa bile, fiilen değiştirip dönüştürerek, tek parti - tek kişi temelli bir istibdat rejim kurdular. Adına da ‘Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ dediler. Bu garabet sistemde, normal bir devleti oluşturan, yasama, yürütme, yargı ve bütün bürokrasi, istihbarat ve emniyet,tek elde toplanarak,AKP başkanına teslim edildi.Devlet şahıs devleti oldu. Binlerce yıllık, devlet ve demokratik kurallar, kazanımlar ortadan kaldırıldı. Memleket, ‘laiklik karşıtı hareketlerin odak noktası olduğu’ Anayasa mahkemesince tescillenen, AKP ve başkanının, özel mülkü, çiftliği ve şirketi haline dönüştürüldü. Memleketin ve milyonlarca Türkiye halkının kaderi, AKP başkanının, iki dudağı arasından çıkacak kararlara kaldı. Anayasal demokratik hak ve özgürlükler, ayaklar altında. Hukuk, tek adamın tercihlerine göre şekilleniyor. İktidar ve yandaşlarının dışında kimsenin mal ve can güvenliği yok. Sarayın tek adamı ‘ben devletim, beni eleştiren, devleti ve Türkiye’yi eleştirir’ diyebilecek noktaya geldi. Devletin her alanında, dinci uygulamalar dayatılıyor. Cemaat ve tarikatlar, dinci örgütler, devletin her kademesini paylaşmış durumdalar, Milyarlık devasa bütçenin, hesapsız kitapsız ve usulsüz ihalelerle, yandaşlara peşkeş çekildiği, hesap verilmediği ceberut bir rejim kuruldu. TBMM, milli egemenliğin temsil edildiği yer olmaktan çıkıp, AKP başkanının, saray ekibince hazırlanan yasaların , virgülünü bile değiştirmeden,onaylayan işlevsiz bir kuruma dönüştürüldü. Evrensel hukukun olmadığı, bir Ortadoğu ülkesine döndük. Tam bir saltanat rejimi kuruldu.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denen bu ceberut sistemde, iktidar partisi AKPnin başkanı, aynı zamanda Cumhurbaşkanı oldu. Devletin bütün kurumlarının yetkilerini kendisinde toplayan partili cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyetini, fiili olarak parti devletine dönüştürdü. Devletin adına yapılacak her iş, içte-dışta, alınacak her karar, devletin ve milletin yararı ve geleceği için değil, AKP ve başkanının faydası için yapılıyor. Bu sistem, bütçe yapma yetkisi partili cumhurbaşkanına veriyor. Hazırlanan devasa bütçenin, örtülü – örtüsüz her türlü harcama yetkisi de partili Cumhurbaşkanında oluyor. Halkın vergilerinden ve memleketin kaynaklarından oluşan devasa bütçeler, tamamen, tek partinin ve tek başkanın yetkisinde, hesap verilmeden harcanıyor. Denge denetim sistemi yok. 84 milyonluk bir tolumun, bütün kaynakları, tek partinin ve tek adamın yetkisinde. Böyle olunca, yatırımlardan ve harcamalara, sadece bu iktidar muktedirleri ve yandaşları yararlanıyor. Ama iktidarın yaptığı, yüz milyarlarca dolarlık borç , halkımızın, hepimizin sırtına yükleniyor. Torunlarımızın,çocuklarımızın geleceği ipotek altında.

Şimdi seçim dönemine girildi. Sarayın çıkarttığı yeni yasaya göre, seçim yasakları, her parti, STK, meslek odalar vb. kapsıyor, ama cumhurbaşkanı sıfatı nedeniyle AKP başkanını kapsamıyor. Akıl ve vicdan dışı bir uygulama. Bütün partiler ve adaylar, kısıtlı imkanlar, yasaklar ve hukuksuzluk içinde çalışacaklar. AKP başkanı ise, Cumhurbaşkanı sıfatıyla,devletin her imkan ve gücünü kullanarak, bir yılda çıkarttığı iki devasa bütçe imkanlarını, devlet adına partisi için kullanılacak. Düzenlenen, şatafatlı miting, yürüyüş, afiş, pankart, bildiri, dağıtılan yardımlar,araç-gereç,TV- medya reklamları vb. devasa giderleri, cumhurbaşkanlığı bahanesiyle, bizim vergilerimizden karşılanacak. Bu durum eşitlikten, adaletten, vicdan ve hukuktan uzak, ahlaki ve vicdani olmayan bir uygulamadır. Borçlar halka, lüks yaşam ve rant iktidara ve yandaşlara anlayışı, zalim bir anlayıştır. Görülüyor ki, ‘tek parti tek adam sistemi’, demokratik ve hukuksal değildir.Anayasal hak ve özgürlükleri yok eden, baskıcı bir rejimdir. 20 yıldır, ekonomik, siyasal ve sosyal alanda yapılanların ülkemizi ve halkımızı getirdiği karanlık tablo ortadır. Öyleyse yapılacak tek iş, Cumhuriyet ve laiklikten yana vatanseverlerin, birleşerek, seçimde AKP –saray iktidarına son vermektir

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum