CHP VE KILIÇDAROĞLU TARTIŞMALARI ÜZERİNE
30 Haziran 2025, Pazartesi 18:02
CHP kurultay sürecinin bir takım tertipler sonucu mahkemelik olması üzerine, AKP saray iktidarı tarafından bu durum, bir fırsat görülerek, çeşitli aparatların da destekleriyle, CHP’ye karşı, siyasi bir kumpas operasyonuna dönüştürüldü. Yandaş medyaları ve yüzbinlerce ücretli rol aracılığı ile, halkın ve ülkenin sorunlarının üstü örtülerek, günlerdir CHP ve kurultay tartıştırılıyor.
Dinci tek adam ceberrut rejiminin hukuksuz, adaletsiz baskı ve tertiplerinden bıkanlar, Laik demokratik cephenin, yükselen hak, hukuk adalet mücadelesinin zayıflamasından ve bölünmesinden endişe edenler, CHP içinden, iktidarın operasyonlarına destek verenlere , ciddi tepkiler duyanlar, günlerdir, toplumda, yazılı ve görsel medyada, sosyal platformlarında bunu tartışıyorlar. Haklılar.
Saray iktidarının, demokratik muhalefeti susturmak, bölmek ve başarısız kılmak için, başta İBB ye ve başkanı Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarına, Belediyeleri çalışamaz hale getirmesine, CHP’yi engellemek için yaptığı adaletsiz, vicdansız, hukuksuz yargı darbelerine,muhaliflere baskılara karşı olduğumu ve elimden geldiği kadar mücadele ettiğimi belirtmek isterim
Bu yazımda, CHP kongre davalarıyla ilgili olarak, Kemal Kılıçdaoğlu eleştirilerinin, tehlike yaratacak bir yönü üzerine, dikkat çekmek istiyorum: Kişisel olarak, kongre ve sonraki süreçte KK’nun ve etrafındakilerin, fikir ve davranışlarının, kabul edilemez olduğunu, yıllarca genel başkanı olduğu partiye karşı beklenen sorumluluğunu göstermediğini, tersine iktidarın kullanabileceği tavır ve davranışlara zemin hazırladığını, geçmiş hataları kabul etmediği, eski genel başkanlar ve çeşitli kurumlarca yapılan uyarı ve ricaları dikkate alıp görüşmelerle sorunun çözümüne yönelmediği vb vb. nedenlerle en sert şekilde eleştirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu eleştirilerde, tehlike yaratan ve amacından sapan tehlikeli yönü şudur.: eleştirilerin, K.Kılıçdaroğlu’nun alevi kimliği üzerine yönelmesi ve ahlaksızlık boyutunda, kendisine, ailesine ve sülalesine küfür boyutuna, tehlikeli bir şekilde savrulmasıdır. Sevgili dostlarım, demokratik laik kültürde , kimse, etnik ve dinsel/mezhepsel kimlikler üzerinden suçlanamaz, sorgulanamaz. K:K. Alevidir, ama, Bu kabul edilemez duruşunu, alevi olduğu için yapmıyor. Kendi kişilik, mizaç, karakter ve siyasi tercihlerine uygun olduğunu düşündüğü için yapıyor. Ayrıca, KK, Türkiye’deki milyonlarca alevinin vekaletini de almış değildir. Eleştirenler, alevi kimliğini vurgulayarak eleştirince, hem Laik Demokratik cephede, hem de milyonlarca alevi Can’larda kırılma yaşanıyor. Aleviler, geçmişte ve Cumhuriyet döneminde Vahşi katliamlara uğradıkları halde, Demokrasiye, Laikliğe ve Cumhuriyete bağlı aydınlık yüzlerini devam ettirmişlerdir. Bu nedenle KK.nun şahsınde, Alevileri ve Aleviliği hedef alan seviyesiz eleştiri, hakaret ve küfür kabul edilemez. Bu cenaha fayda sağlamaz, tersine, Türkiye’yi, kimlikler üzerinden ayrıştıran, mezhepçi, ırkçı iktidarın işini kolaylaştırır. Çünkü iktidar, laik vatandaşlık kavramını yokedip, şeriatçı, kul,tebaa, ümmet kavramını yerleştirmeye çalışıyor. Aleviler, onyıllardır CHP’ye oy verirken başında sünniler var uzaklaşalım demediler. Yüz yıllık süreçte bir alevi ,KK geldi . Öyleyse mezhep temelli yıpratalım yanlışlığına düşmemek gerekir. Zaten KK. yaptıklarıyla kendini yeterince yıpratıyor. Ayrıca kendine demokrat diyen bazı kesimlerin, bilinçaltındaki alevi düşmanlığını, KK vesilesiyle ortaya çıkarıp kin kusması utanç vericidir. Tekrar ediyorum: eleştirileri mezhep ve kimlikler boyutundan, küfür ve hakaret boyutundan çıkarıp, demokrasi, hukuk, adalet, laiklik temelinde yapmalıyız.
CHP yönetimi, sağlı sollu, kışkırtmalara, sorunu çarpıtanlara, savunuyor görünüp düşmanlık yapanlara, gerginlik isteyenle dikkat etmelidir. Bıkmadan diyalog yolu aramalı, saray iktidarının komplosunu başa çıkarmalıdır
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum