CHP PM Üyesi ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka Röportajı Özel Ropörtajı
05 Ocak 2021, Salı 11:15
1)İktidarın yıllardır imza altına aldığı kararlarla kadınları eve mahkum etme çabası içinde olduğunu görüyoruz. Muhalefet olarak buna bir çözüm, alternatif yaratma konusunda kendinizi parti olarak nerede görüyorsunuz?
Biz ülkemizdeki kadınların yaşadıkları sorunları çok iyi bilerek, siyasi rotamızı belirledik. Örgütlenmek ve tekçi zihniyetin karşısına halkın çoğul ve güçlü sesini yükseltmek, en büyük hedefimiz. Çünkü kadınların örgütlü gücünün karşısında, hiçbir güç dayanamaz. Tarihe baktığımızda da bunu görürüz.
İktidarın artan baskı aygıtları, “güvenlik gerekçeleri” bahane edilerek halkın tepesine sopa olmuş durumda. OHAL ile yok sayılan, budanan birçok hak; bugün de adım adım elimizden alınmaya çalışılıyor. Kendilerine dikensiz bir gül bahçesi yaratmak için çıktıkları bu yolda, herkesin biat edip el pençe divan durmasını bekliyorlar. Aksi davrananlara ise cezaevleri, soruşturmalar, şafak operasyonları, ‘vatan haini’ suçlamaları yöneltiliyor. Halkın sinir uçları ile oynayan, yönetemedikçe saldırganlaşan bir iktidar görüyoruz. Bunun panzehiri ise “Artık yeter” diyen halkın en önünde yer alan kadınların sesine kulak vermek olacaktır. İktidarın bu hukuk tanımaz politikalarına karşı, biz kadınların talebi adil, eşit, özgür bir yaşamdan yana…
2) Bolivya'da bir süre önce "Erkek Egemenliğini Ortadan Kaldırma Bakanlığı" kuruldu. Bakan olarak da Sabina Orellana atandı. Sizce bu örnek, Dominik Cumhuriyeti'nde Mirabel Kardeşler ya da Sudan'da Alaa Salah örneğindeki gibi dünyadaki kadınlar açısından yeni bir devrimin ayak sesleri olabilir mi?
Bu ve benzeri örnekler sadece yeni bir dönemin ayak sesleri değil, aynı zamanda dünyanın ne yönde ilerleyeceğinin de işaret fişeğidir. Kadın mücadelesi bütün dünyada güç biriktiriyor. Dayanışma ile güçlenen ve örgütlenme ile ileriye sıçrayan kadın hareketi, daha birçok ilke imza atacak ve birbirine örnek olacak. Yıllardır iktidar olan erkler tarafından baskılanan kadınlar, hayatının dümenini dünyanın her yerinde kendi ellerine alacak. Bunca mücadele biriktiren kadın hareketi, sadece kadınların hayatına değil toplumun özüne de katkı sunacak.
3- Kadınları erkek şiddetinden korumak için daha önce başka projeler de geliştirildi. Sizin YaşamHak Projesi'ni diğer projelerden ayıran ve etkin olmasını sağlayacak nokta nedir?
Yaşamhak Projesi ile ilk önceliğimiz, 7/24 ulaşılır olmak. Kadınlar en çok yalnız ve çaresiz kaldıkları için şiddet sarmalının içinden çıkamıyor. 444 82 85 numaralı “YaşamHak” hattımız ile şiddet mağduru kadın ve çocuklara elimizi uzatıyoruz, onlaraücretsiz olarak hukuki ve psikolojik danışmanlık, adli yardım, CHPlibelediyeler kanalı ile sığınma evinde barınma ve dava süreçlerinde yanlarında yer alma gibi destekler sunuyoruz. Onları partimizin kadın kolları olarak kucaklayıp, kadın dernekleri ile iletişimlerini sağlıyoruz; böylece kadın dayanışmasını ve örgütlü gücümüzü arttırıyoruz. Bu dayanışma ve birliktelik, kadınların karşılaştığı sorunlara pratik çözümler de üretmemize neden oluyor. Birbirine yurt olan kadınların ve hayatı yaşanabilir kılacak dinamiklerin peşindeyiz. Kuşkusuz ki bunu da birbirimize dokunarak, anlamaya çalışarak ve tüm farklılıklarımıza rağmen bizi ayıran değil, bizibirlikte ayakta tutan unsurların peşindeyiz. Parçalanıp ayrıştırılan değil, birleşip güçlenen bir ivmeyle ilerliyoruz. YaşamHak sadece bir destek hattı değil, aynı zamanda kadınların kendi gücünü keşfettiği ve yarınları kuracak özne pozisyonuna geçtiği bir hayat sunuyor. Umarım 2021’de COVID’den kurtulup maskeleri çıkarırız ve ayrıca şatafatlı hayat yaşayanların maskelerini düşürürüz.
4- Siyasi partilerdeki kota uygulaması hakkında ne düşünüyorsunuz?Parlamentoda kadın oranının yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? Bu oranı artırmak için sizce neler yapılabilir?
Bizim kurultayda sloganımız “kotalar bize dar, rotamız iktidar” idi. Seçilir seçilmez, Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklik içeren bir kanun teklifi taslağı hazırladık. Bütün kadın örgütleri ve siyasi partilerle de fikir alışverişi içerisindeyiz. Buna göre yüzde 50 kadın kotasının uygulanmasını, uygulamayan partilere de ceza getirilmesini öngörüyoruz. Bu çalışmalarımızı yasa ile sabitlemiş olursak, keyfi uygulamaların da önüne geçmiş olacağız.Kadına yönelik şiddetin arttığı, kadın istihdamının azaldığı, kadınların yüzyıllardır dişiyle tırnağıyla elde ettiği hakların geri alınmaya çalışıldığı bu dönemde, kota şart.Kadınların karar verme mekanizmasında gücünü arttıracak bu önemli kanunu Meclis’e getirdiğimizde, kimler onaylayacak hep birlikte göreceğiz. Yasada bu değişikliği yapma ve hayata geçirme çabamızın yanında, kadınlara toplum içerisinde her alanda fırsat eşitliğinin sağlanmasını talep ediyoruz. Bunun için de belediyelerimiz aracılığı ile kadınların talepleri ve ihtiyaçları üzerinden şekillenen projeleri hayata geçiriyoruz. Sendikalaşmaları, kreş talepleri, eşit işe eşit ücret talepleri, belediyelerde kurulan kadın komisyonları ile yürütülmeye devam ediyor.
5- Çok yönlü bir kişiliğe sahipsiniz. Sizi bu anlamda başarılı ve ayakta tutan temel etken nedir?
Ben, en zor zamanlarda bileodağımı kaybetmemeye çalışırım; ana ülküme odaklanırım. Yani; dünyada ve ülkemde eşit, demokratik, adil ve barış dolu bir yaşam ideali... Bu nedenle siyasete atıldım. Beni ayakta tutan güç ise; mücadele azmim ve sahip olduğum insani değerlerdir.
