Kırklareli
05 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    30.71
  • EURO
    32.91
  • ALTIN
    1967.5
  • BIST
    8994
  • BTC
    49397.326$

12 EYLÜL HUKUKSUZLUKLARI VE YOLSUZLUKLARI AKP İKTİDARI İLE DEVAM EDİYOR

19 Eylül 2021, Pazar 09:31

Cumhuriyet tarihinin en utanç verici ve kara bir leke olan 12 Eylül 1980 faşist darbesinin üzerinden 41 yıl geçti. 1968 kuşağının onurlu mücadelesi ile toplumsal nitelik kazanmaya başlayan ulusal, sınıfsal ve toplumsal emek ve özgürlük mücadelesi, 1978 kuşağı ile daha da yükseldi ve toplumsal nitelik kazandı. İşbirlikçi sağcı ve dinci iktidarlar, bu mücadeleleri önleyemeyince, devlet eliyle, etnik ve dinsel kışkırtmalar ve katliamlar yaptırarak, darbe koşullarının yaratılmasına yol açtılar. Sonunda, Emperyalist sistemin katil elebaşı olan ABD’nin başkanının, bizim çocuklarımız dediği faşist cuntaya, darbe yaptırdılar. Darbe ile ülkede vahşet yaşandı. Başta ABD emperyalizmi olmak üzere emperyalist sistemin işbirlikçisi cunta ve destekçileri, siyasi partileri ve meclisi kapattılar. Anayasayı yürürlükten kaldırdılar. Emekten yana olan sendikaları ve STK’ları kapattılar. Ülkeyi, Darbeci Cuntanın bildirileri ve kararnameleriyle yönettiler. Her türlü insan hak ve özgürlüklerini yok ettiler. İşkence ve kötü muamele, darbeci cuntanın resmi uygulaması oldu. Asmayalım da besleyelim mi vahşi zihniyetleriyle yaptıklarıyla ülke, , aydınlar, demokratlar, sosyalistler ve devrimciler için ceza evlerine dönüştü. Yargı bağımsızlığı ortadan kaldırıldı cuntaya bağlandı. Demokrasi ve Cumhuriyet düşmanı Tarikatların önü açıldı. Eğitim, Türk-İslam sentezi zihniyetiyle gericileştirildi. YÖK marifetiyle Üniversitelerden Bilim insanları atıldı. Bilimsel çalışmalar engellendi. Devlette liyakat kaldırıldı. Hak ve özgürlük istemek suç kabul edildi.. Açık faşist bir diktatörlük kuruldu. 12 Eylül darbesi, sol-sosyalist, demokrat devrimci ve ilericilerin üzerinden silindir geçti. İşbirlikçisi ve uşaklık ettikleri ABD’nin, projelerine uygun olarak, dinci ve ırkçı çetelerinin, derin katillerinin, tarikat ve cemaatlerin, devlete egemen olacakları bir sistemin temeli atıldı. Yaptıkları Anayasa ve yasalarla, hukuksuzluğun hukukunu egemen kıldılar. Memleketi yıllarca geriye götürdüler.

Kapitalizmin keskileşen krizinin devam ettiği bu süreçte, bir ABD ve BOP projesi olarak, AKP kuruldu ve iktidara getirildi. Asıl amacını ustalıkla gizleyen AKP, Yolsuzluğu, yandaşlığı, yasakları ortadan kaldıracağını, ülkede her türlü demokratik hak ve özgürleri sonuna kadar sağlayacağını söyleyerek, halkın demokratik arzularını kullanarak iktidar oldu. Sonra da, Anayasada nitelikleri yazılan’ Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti’ rejimini tasfiye ederek, devletin, AKP başkanının sahsında somutlaştığını ilan eden, dinci/şeriatçı bir istibdat rejimi kurdu.

12 Eylül rejiminin yarattığı hukuksuzluk, yağma, talan, rüşvet, kaynakların peşkeş çekilmesi, demokrasinin, Cumhuriyetin nitelik ve devrimlerinin yok edilmesi vb durumlar, şimdi AKP-Saray iktidarında fazlasıyla sürüyor.12Eylülciler meclisi kapatıp, Anayasayı kaldırdılar. AKP rejimi ise, Anayasayı askıya aldı, Meclisi kukla haline getirip işlevsiz kıldı. Darbeci cuntanın bildiri ve kararlarının yerini, AKP başkanının KHK’ları aldı. Yargı, yasama ve yürütme gücü ve hukuk egemenliği Cuntanın elindeydi, Cunta yargıya emir veriyordu, şimdi AKP başkanının elinde ve saray emir veriyor, sarayın hukuku egemen. Yargı bağımsızlığı yine yok. Cunta üyelerini eleştirmek yasaktı, suçtu, şimdi AKP başkanını ve iktidarı eleştirmek suç. Cuntayı öven basın özgür ve milliydi, eleştirenler suçlu ve haindi, şimdi ise saraya övgü düzenler özgür ve milli, eleştirenler suçlu ve hain oluyor. Cunta, tarikatların önünü açtı, AKP, devleti ve kurumları tarikatlara teslim etti. Ülke, şeriatçı militanların, toplama kampına ve hak arayanlar için ise açık cezaevine dönüştü. Emek mücadelesi, demokratik haklar ve özgürlükler, dün nasıl yasaklanmış ve kısıtlanmışsa, bugün de aynen öyle. Toplum, kimlikler üzerinden ayrıştırılıyor. Cunta, halkı ve hakları baskı altında tutup, memleketin kaynaklarını emperyalizme ve işbirlikçilerine nasıl peşkeş çektiyse, bugün de, AKP iktidarında, kredi borçları, yap-işlet-devret modeli, şirketlerin zamlarını onaylayarak vb. ile daha vahşi peşkeş çekiliyor. Her yerde

yoksulluk, yasaklar ve yandaşlık var. Başta eğitim, sağlık, güvenlik ve yargı olmak üzere devlet. dinci tarikatlara vakıflara ve mafyatik çetelere teslim. Darbe dönemlerinden beter bir yapılanma oluştu.

Önümüzdeki mücadele ve seçim çalışmaları hükümet/iktidar değişikliğinin yanında, yok edilmiş Demokratik Cumhuriyeti yeniden kazanma ve kurma mücadelesidir . Sorumluluğumuz büyük.