Sokak Hayvanları Sahipsiz Değildir

Kırklareli Sokak Hayvanları Koruma Derneği,KISHAKDER   dernekleri tarafından sokak hayvanlarının korunması ile ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
23 Şubat Cuma günü saat 17:30 da Öğretmenvevi önünde yapılan basın açıklamasına Kırklareli Belediye Başkanının Eşi Sİbel Kesimoğlu ,Kırklareli Bağımsız Belediye Başkanı Serdar Türker ve Hayvansevenler katıldı.
Basın açıklamasını Kırklareli Sokak Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Merve Ozan okudu.Ozan okuduğu basın açıklamasında,  Nefret söylemleri karşısında sokak hayvanları sahipsiz değildir,Yurdun dört bir yanında hayvanlara adalet eylemleri devam ediyor dedi.
Konuşması sık sık sloganla kesilen Ozan açıklamasında,Bugün burada yerel seçimlerden önce bir kez daha hedef tahtasına konularak canavarlaştırılan, resmi seçim propagandası haline getirilip yaşam hakları hiçe sayılan sokak hayvanlarının sesi olmak için toplandık.Bugün burada kanunları çiğneyerek yasadışı çağrılar yapan, katliam ve tecridi "seçim vaadi olarak sunan, cezasızlığı sürdürerek sokaklarımızı katillerle dolduranların asıl suçlular olduğunu vurgulamak için toplandık.Bugün burada toplum vicdanını yaralayan ve infial yaratan olaylarda dahi cezasızlığın alışkanlık haline getirildiği için toplandık.
Bugün burada kendi yaşam alanı olan site içerisinde 6 dakika boyunca işkence görerek öldürülen Eros un katili İbrahim Keloğlan'ın yeniden yargılanmasını sağladığımız gibi aramızdaki diğer katillerin de cezalandırılmasını sağlamak için toplandık.

NEFRET SÖYLEMLERİ KARŞISINDA SOKAK HAYVANLARI SAHİPSİZ DEĞİLDİR!

Yalnızca bazı hayvanları koruyan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, 2021 yılında artık hayvanların mal değil can olarak görüleceği vaadiyle değiştirilmiş, ancak hayvan öldürmenin cezası ertelenebilir veya para cezasına çevrilebilir miktarlar olarak belirlenmiştir.
Şehrimizde yavru köpek Köpük'ü dakikalarca işkence ederek öldüren, suçu kamera görüntüleriyle de sabit olan ve kendisine yöneltilen suçlamaları kabul eden failin hapis cezasının 6 bin Türk lirası para cezasına çevrildiği ne yazık ki hepimizin malumu.Ne yazık ki yine şehrimizde sahipsiz köpeği yol ortasında bıçakla öldüren ve yargılandığı duruşmada hayvanları çok sevdiğini iddia eden saığa 15 bin lira para cezası verildiğini hepiniz duymuşsunuzdur.Hayvan öldürmenin cezası, para cezasına çevrilebilir olmasaydı şu an Köpük'ü dakikalarca işkence ederek öldüren katili de, Izmir'de Şila isimli köpeği kulübesinde yakarak öldüren katili de ve sosyal medyaya yansımamış, ismini bile bilmediğimiz fakat kasten öldürülen tüm hayvanların katilleri demir parmaklıklar ardında olabilirdi. Fakat, onlar aramızda, içimizde, bizimle birlikte yaşıyorlar.Eyüp Sultan'da en az 40 kediyi asitle yaralayıp acılar içinde ölmelerine sebep olan Eyüp canisi Murat Özdemir'in duruşması, iki gün önce 21 Şubat'ta 60. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Davaya müdahil olmak isteyen İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi de dahil tüm taleplerin "suçtan doğrudan zarar görmedikleri" gerekçesiyle reddedilmesi, ne yazık ki hayvanları savunmasız ve yapayalnız bıraktı.Sokakta yaşayan hayvanları hedef tahtasına koyan siyasi anlayış, hayvanları düşmanlaştıran medya dili, özellikle köpeklere yönelik nefret içeren söylemler ve hayvanların temel yaşam haklarını bile yok sayan, onları "mülk" olarak gören bir hukuk anlayışı, belediyelerin yaptıkları katliamlarda ise soruşturma izni verilmemesi sebebiyle belediyelerin tamamen cezasız kaldığı ve keyfi işlemler içinde bulundukları bir sistem tüm şiddetin temelini oluşturmaktadır.
Artık yeter! Buradan tüm yetkililere sesleniyoruz. Bu acıya son verin. Caydırıcı yaptırımları yürürlüğe sokun. Bir yanda bir kediyi kaçmasına karşın dakikalarca tekmeleyerek öldüren İbrahim Keloğlan, bir yanda Eyüp Sultan'da en az 40 kediyi asitle yaralayıp acı çekerek ölmelerine sebep olan Murat Özdemir, bir yanda ise barınaklardaki köpeklerin içler acısı durumu, Konya'da barınak çalışanı tarafından kafasına kürekle defalarca vurularak öldürülen isimsiz köpek gibi sayısız örnek kamu vicdanımı derinden sarsmaktadır. Buradan Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç'a,siyasi partilere, partilerin liderlerine, hayvanlara yönelik şiddet davalarında en alt sınırdan ceza veren yargı mensuplarına sesleniyoruz.Lütfen hayvanlara yönelik şiddet vakalarına duyarsız kalmayın.Sanatçı, siyasetçi ya da her kim olursa olsun herkese çağrımızdır.
Köpük'ün, Şila'nın, Eros'un ve adını bilmediğimiz diğer tüm hayvanların çektiği acıların son bulması ve bu olayların tekrarlanmaması için gerekli tüm adımları atmak için bir olalım.
Eros'u işkence ederek öldüren İbrahim Keloğlan'ın yeniden yargılanmasını sağladığımız gibi aramızdaki diğer katillerin de cezalandırılmasını sağlayacağız.
Sokakta yaşayan yaşam bileşenlerimiz hayvanların güven içinde bizlerle birlikte yaşamalarını sağlayana ve tüm hayvanlar için adalet tesis edilene kadar susmayacağız, mücadelemiz devam edecek.
Hayvanlara adalet eylemlerimize ve hak ihlali olan her yerde hayvanların sesi olmaya devam edeceğiz. Birlikte çok güçlüyüz dedi .