DEPREM SUÇLARI İLE AĞIR KASTEN YARALAMA SUÇLARI AF KAPSAMINDAN ÇIKARILSIN


Kısa adı EŞİK olan Eşitlk için Kadın Platformu yazılı bir açıklama yaparak " DEPREM SUÇLARI İLE AĞIR KASTEN YARALAMA SUÇLARI AF KAPSAMINDAN ÇIKARILSIN dedi.
EŞİK tarafından yapılan yazılı açıklamada,23 Aralık’ta Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacak 11. Yargı Paketi’nin 27. maddesi ile 31 Temmuz 2023 ve öncesinde işlenen suçlardan hükümlülerin kapalı cezaevinden açık cezaevine, açık cezaevinden denetimli serbestliğe 3 yıl daha erken ayrılmaları sağlanacaktır. Düzenlemenin kapsamından deprem suçları ile ağır kasten yaralama suçları çıkarılmalıdır.
Kadın hareketinin örgütlü mücadelesinin sonucu olarak Adalet Komisyonu’nda “alt soy ve üst soya, kardeşe, eşe, boşanılan eşe, kadına, çocuklara, beden veya ruh bakımından kendisini savunmayacak kişiye yönelik kasten öldürme, cinsel saldırı ile çocuğun cinsel istismarı suçları” düzenleme kapsamından çıkarıldı. Ancak düzenlemenin bu haliyle yasalaşması halinde deprem suçları ile Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesinin 3. bendinde düzenlenen “kasten yaralama suçunun nitelikli hali” ve 87. maddesinde düzenlenen “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” suçlarının failleri ceza indiriminden yararlanabilecek.
Deprem suçları bakımından ceza indirimi, 6 Şubat depreminde kaybettiğimiz binlerce vatandaşın ölümünden sorumlu kişilerin hak ettikleri cezaları almamasına yol açarak toplumdaki adalet duygusunu yaralayacak ve deprem suçlarına verilen cezaların caydırıcılığını ortadan kaldıracak. Yaşadığımız acılardan ders almadığımız sürece aynı acıları tekrar tekrar yaşamamız kaçınılmaz. Bu nedenle 6 Şubat depremi ve benzeri kitlesel afetlere ilişkin, çoklu ölüm ve yaralanma içeren tüm suçların, 27. madde kapsamından açık ve tereddüde yer vermeyecek şekilde hariç tutulmasını talep ediyoruz.
Ağır kasten yaralama suçları ise kadına karşı şiddet suçlarının çok önemli bir bölümünü oluşturuyor. TCK’nın 87. maddesinde düzenlenen “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” suçları arasında yüze asitli madde atarak yüzde kalıcı iz bırakma, duyu ve organ kayıplarına yol açma, mağdurun konuşma yetisini kaybetmesine ve hatta bitkisel hayata girmesine sebep olma gibi çok ağır sonuçları olan ve mağdurun hayatını geriye dönüşsüz şekilde değiştiren suçlar yer alıyor. Uzun yıllar süren hukuk mücadeleleri sonucunda şiddet faillerinin aldığı cezaların infaz süresi zaten genelde üç yılın altında olduğu için, bu suçların ceza indirimi kapsamına alınması durumunda failler kapalı cezaevinde bir ay, açık cezaevinde üç ay gibi çok kısa bir süre geçirdikten sonra serbest kalacak ve cezasızlığın verdiği özgüvenle mağdurlar ve toplum için büyük bir tehlike oluşturacaklar. Talebimiz Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesinin 3. bendinde düzenlenen “kasten yaralama suçunun nitelikli hali” ve 87. maddesinde düzenlenen “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” suçlarının 27. maddenin istisnaları arasına eklenmesidir.
Aslında yapılması gereken 27. maddenin 11. Yargı Paketi’nden tamamen çıkarılmasıdır. Aynı içinde yer aldığı torba yasa gibi, bu “torba af” da sonuçları etraflıca düşünülmeden ortaya atılmıştır. Düzenlemeye getirilmiş olan ve getirilebilecek istisnalar her koşulda yetersiz kalacak ve “örtülü af” toplumda halihazırda yer eden ve failleri cesaretlendiren cezasızlık algısını iyice pekiştirecektir. İnfaz Kanunu’nun geçici 10. maddesinin kapsamının genişletilmesindeki amaç iddia edildiği gibi infaz adaletini sağlamak değildir. Bu maddedeki “...31/7/2023 tarihi itibarıylakapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden,...” ibaresinin iptaline yönelik olarak Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru, Anayasa Mahkemesi’nin 2024/70 sayılı kararıyla reddedilmiştir. Burada asıl amaç kapasitesi hükümlü sayısının çok altında kalan ceza infaz kurumlarını boşaltmak ve faillerin ailelerinden oy devşirebilmektir.
Tüm iktidar ve muhalefet milletvekillerine sesleniyoruz. Vatandaşların depremde enkaz altında kalarak hayatını kaybetmesine sebep olan ya da bir kadının yüzüne kezzap atarak görme duyusunu kaybetmesine yol açan failleri affetmek yetki alanınız içinde değildir. Böyle bir şeye kalkışmanız mağdur ve mağdur yakınlarının acılarının sağalmasını imkânsız hale getirecek, toplumdaki adalet duygusunu tamamen yok ederken failleri cesaretlendiren cezasızlık algısını pekiştirecektir. Bunu yapmayın. Mağdur aileleriyle ve mağdurlarla yan yana, adaletsizliğin karşısında durun.
Cezasızlık yaratmayın, cezaları etkili ve caydırıcı olacak şekilde uygulayın! #YasalaraDokunmaUygula
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!

Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.