İğneada Sel Felaketi Davası Yeniden Başladı.
GÜNDEMKırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde 6 kişinin hayatını kaybettiği sel felaketine ilişkin açılan dava, istinaf mahkemesinin kararı bozmasının ardından Kırklareli 2.Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülmeye başlandı
Yapılan yargılamanın ilk duruşması 03.Temmuz 2025 tarihinde sabah saat 10.00 da başlaması gerekirken İstanbul Adliyelerinde yaşanan teknik nedenlerden dolayı saat 11.00 de başladı ve iki kez verilen aranın ardından saat 17.30 da sona erdi.
Kırklareli 2.Ağır Ceza Mahkemsinde saat 11.00 de başlayan duruşmaya, selde hayatını kaybedenlerin aileleri ile avukatları ve tutuklu sanık Bülent Bayrak, ve avukatları ile tanıklar hazır bulundu. Bazı tanıklar ise tutuksuz sanıklar Büşra Gökgöz, Cenan Aydın ve Sevcan Ulutürk ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) bağlantısı ile katıldı.
Duruşma,2.Ağır Ceza Mahkeme Başkanının Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi tarafından verilen kararın taraflara okunmasıyla başladı.Mağdur yakınları ve avukatları verdikleri ifadelerde istinaf mahkemesinin kararına itirazlarının olmadığını,mahkemenin ve sanıkları olası kasttan yargılanması gerektiğini aifade ederek istinaf mahkemesi kararında kendilerinin aleyhte hükümlerin kabul edilmeyeceğini ifade ettiler. Sanık ve sanık avukatlarıda savunmalarında,Olayın bir doğal afet olduğunu iafe ederek 10 ilde yaşanan depremlerde bilinçli taksir suçlarından tutuklu sanık kalmadığını ifade ederek sanık Bülent Bayrak'ında tutukluluk halini göz önüne alarak tahliyesini talep ederek bunlar öngürülemez felaketlerdir.İğneada da sel felaketi de doğal bir afettir ve sanığın bunu öngörmesi mümkün değildir.Avukatkar bu nedenle sanığın beraat etmesi talebinde bulunarak İstinaf mahkemesinin de kararlarına katılmadıklarını ifade ettiler.
TUTUKLU BÜLENT BAYRAK SANIK AĞLADI:
Duruşmada tutuklu sanık Bülent Bayrak gözyaşları içerisinde verdiği ifadede, kendisinin saygın bir iş adamı olduğunu ifade ederek devlet yetkililerinden çeşitli ödüller aldım. Bana, 'Bülent sen çok güzel bir proje yapıyorsun devam et bu Türkiye'ye örnek olacak bir proje' denildi.Bana devletin yetkilileri sahip çıkarak destek oldu.AB ülkelerinde benim mallarım satıldı. Sel olayında benim hatam yok.Çünkü AFAD'tan, meteorolojiden uyarı mesajı gelmedi. Yaşanan doğal afettir.Çok üzgünüm hayatını kaybeden insanlardan dolayı.Mühür olayı ise tamamen göstermelikti arka taraftaki yapıya vuruldu.Ben 22 aydır tutukluyum.Ben cinayet işlemedim.Benim tutukluluk halim işkenceye dönüştü. İş kaybım çok; 250 işçiden 80 işçiye kadar düştük, şirketimin büyük ticari kaybı vardır. Benim birilerinin,siyasetçilerin adamı olduğum söyleniyor. Ben kimseyi tanımam, hiçbir siyasetçi akrabam yok, tanıdığım yok.Bir doğal afet yaşandı.Suçlusu ben değilim ki.Sağlığım bozuldu. Ben tahliyemi talep ediyorum.Uygun görürseniz ev hapsi yada en ağır adli tedbiri uygulayın, Elektronik kelepçe, ev hapsi uygulanabilir. Biz battık, bitiyoruz. Bunun için tahliyemi talep ediyorum" dedi.Sanık ağlayarak verdiği ifadesinde, Mağdur aileleri tarafından tepki ile karşılandı ve sen para kaybettin biz ise canlarımızı kaybetttik diyerek tepki gösterdi.Tepkilerin karşılıklı sataşmaya dönmesi üzerine Mahkeme Başkanı duruşmaya ara vermek zorunda kaldı.
İKİ TANIK İFADE VERDİ
Davada sanık avukatklarının talebi üzerine çiftlikte çalışan Rahmi Gencer ile eşi Nesrin Gencer tanık olarak ifade verdi.Mağdur yakınlarından Safiye Yaşa ve Mahkeme Başkanının sorularını cevaplayan Rahmi Gencer, "Olay, sabahı saat 06.00 da, kalktım. Çayı koydum.Bülent Kip bizim cama vurarak ''yağmur yağıyor çıkın evi terk edin' dedi.Bunun üzerine eşimle dışarıya çıktığımızda dize kadar yağmur vardı ve biz eşimle kaçmaya başladık. Bu sırada eşim çukura düştü Bülent bey eşimi kurtardı.Sonra Burhan usta Ümit Solmaz'ın kaldığı yere gitti. Bizde eşimle ormana kaçmaya başladık.Safiye Yaşa'nın neden misafir olarak kalanların evlerine gitmediniz? onları kurtarmadınız? sorusuna ise, Biz müşterilere gidemezdik, aramızda 500 veya 600 metre mesafe vardı. Sel uyarısı yapılmadı. Beni işe Burhan Kip aldı. Bülent Bayrak'ı hiç görmedim. Müşterileri uyaran kimseyi de görmedim.Ben çalışmaya başlayalı 5 gün olmuştu maaşta almadım.dedi.Rahmi Gencer'in eşi Nesrin Gencer ifadesinde oğlunun daha önce orada çiftlikte çalıştığını belirterek, "Oğlumun eşi hamile olunca bizde eşimle orada çalışmaya başladık. Bizi Burhan Kip işe aldı. Bizim maaşımızı Bülent Bayrak verecekti.Mağdur aile adına Safiye Yaşa'nın ve Mehkeme Başkanının sorularını cevaplayan Gencer, Ben Bülent Bayrak'ın Sisli Vadi'nin sahibi olduğunu biliyordum. Olay günü eşimi kaldırdım, 'kalk çayı koy' dedim.Eşim çayı koydu sonra Burhan usta cama vurdu bizde evden çıktık dize kadar su vardı.Su çoğaldı sonra Burhan usta Ümit'e 'Ümit kalkar mısın şakası yok bu işin'dedi. Burhan usta suyun sele dönüştüğünü görünce suyun Afganlı işçileri traktörle gönderdi. Tesiste müşteriler vardı ve onları uyandırmak hiç aklıma gelmedi.Canımızı kurtarmaya çalışıyorduk. Selden sonra gittim. kaldığım evde çantam ve eşyalarım karıştırılmıştı.Safiye Yaşa'nın siz Bahri Bayrak'tan para aldınızmı sorusuna ise evet 1.5 ay önce 10 bin tl aldım eşim rahatsızdı.Mehmet Gamsız tarafından bana para verildi"dedi.
MAĞDUR AİLELERDEN AVUKATLARI :DAVA OLASI KAST DAVASI OLMALI
Mahkeme Başkanının istinaf kararını okumasının ardından dinlenen tanıklar ile her iki taraf avukatları yeniden söz alarak savunma yaptı.Mağdur aile avukatları bu yaşanan olayın Bilinçli taksirli değil, olası kasttan olarak görülmesi gerektiğini söylediler.Mağdur avukatlar bu olay Bolu Kartalkaya Hotel yangının benzeridir. Birinde ateş, bu yaşanan olayda da sel var.Her ikisinde de alınmayan önlemler ve ihmaller ile uygulanmayan iş sağlığı iş güvenliği hususları var dediler.
OĞLUM ÖLDÜRÜLDÜ ŞİKAYETÇİYİM
Selde hayatını kaybeden ancak öldürüldüğüğ iddia edilen Ümit Solmaz'ın annesi Emine Solmaz da verdiği ifade de oğlunun ölümüne sebep olan herkesin cezalandırılmasını istedi.
SAFİYE YAŞA GERÇEK ADALET İSTİYORUM
Mağdur ailelerden Safiye Yaşa ifadesinde, mahkemenin başladığı ilk günden beri devletime ve Adaletine güvenmek isterim dedim.Çünkü canlarımız gitti.Başka canlar gitmesin.Bu ülkede üstünlerin değil, hukukun üstünlüğü olsun.Sanık ne diyor para kaybetmiş.İflas eşiğine gelmiş.Biz canlarımızı kaybettik.Sanık suç işleyen kişilerin salıverildiğini ifade ederek kendişsinden de salıverilmesi istiyor.Yani Türkiye yaygınlaştırılmaya çalışılan suçun cezası olmamalı.Yani hukukun değil, üstünlerin hukukunun olduğunu bizlere kabul ettirilmek istenmesini biz doğru bulmuyoruz.Sanıklardan da şikayetçiyim sanıkların olası kasttan yargılanmasını ve en ağır cevayı almalarını istiyorum dedi.
SANIK BÜLENT BAYRAK'IN TAHLİYE TALEBİ REDDEDİLDİ.
Mağdur avukatların ve ailelerin, sanık ve sanık avukatlarının sanığın tahliye talebi konusunda yapılan tüm konuşma ve savunmaların ardından Mehkeme Başkanı ikinci kez ara karar verdi.Verilen ara kararın ardından Mahkeme Başkanı Mahkeme heyeti olarak sanığın tahliye talebinin reddederek tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 18 Eylül saat 10.00 da yapılmasına karar verildiğini açıkladı.
İlginizi Çekebilir