“Biz aidat peşinde değil, işçinin ihtiyacı peşindeyiz”

Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası  (TÜRKİYE SAĞLIK-İŞ)Kırklareli Temsilcisi Serhat Solmaz gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası Kırklareli il Temsilciği adına açıklamalarda bulunan Kırklareli Temsilcisi Serhat Solmaz, sendikanın temel ilkesinin işçinin hakkını savunmak olduğunu belirtti. Solmaz, “Bizim derdimiz işçi ve işçinin yanında durmak. İşçiden kopmadan, işçiyle kol kola hareket ederek, kanuni çerçevede hak arama mücadelesi yürütüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yaklaşık yedi ay önce İstanbul Şubesi’nden ayrılarak Edirne Şubesi’nin kurulduğunu aktaran Solmaz, bugün itibarıyla Edirne, Kırklareli, Tekirdağ ve Çanakkale olmak üzere dört ilde faaliyet yürüttüklerini belirtti. Edirne Şube Başkanı: Özcan Özdemir liderliğinde tümyönetimi olarak özveri ile çalıştıklarını kendisininde Edirne Şube Disiplin Kurulu Başkanı Olarak Görevinin yanında Ayrıca, Kırklareli İl Temsilcisi olarak da görev yaptığını ifade etti.

“İşçiyle Birlikte, İşçiden Kopmadan Mücadele Ediyoruz”

Açıklamasında sendikal anlayışlarının ayrıştırma değil, birleştirme olduğunu belirten Solmaz şunları söyledi:
“Bizler karşı sendikayla çekişmek amacıyla değil, işçinin haklarını savunmak için varız. Yetkili sendikadaki arkadaşlarımız da aynı şekilde işçidir; onları dışlamıyoruz. Esas hedefimiz, bugüne kadar alınamayan hakları işçiler adına almaktır.”Yetkili sendikanın üç dönemdir imzaladığı toplu iş sözleşmelerinin işçilere bir kazanım sağlamadığını dile getiren Solmaz, bu süreçte işçilerin kendilerine güçlü bir destek sunduğunu vurguladı: Yanlızca sağlık Bakanlığı’ndaki işçilerle değil, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesindeki işçilerle de beraber hareket ettiklerini belirtti. Edirne şubesi- kırklareli iş temsilcilği olarak hedefimiz sağlık emekçisinin hakettiği ücrete kavuşması Olduğunu Söyleyen Solmaz

“İşçiyi ‘yürüyen aidat’ olarak değil, ailemizin parçası olarak görüyoruz”

Temsilci Serhat Solmaz, sendikanın en temel ilkesinin işçiyi salt bir aidat kaynağı olarak görmek yerine, işçinin sorunlarını kendi sorunu kabul eden bir anlayışla hareket etmek olduğunu belirtti:
“Biz işçiyi sadece yürüyen bir aidat olarak görmüyoruz. Kendimiz de işçi olduğumuz için işçi kardeşlerimizin sorunlarıyla hemhal oluyor, onlara çare üretmek ve derman olmak için mücadele yürütüyoruz. Birinci amacımız budur. Bu süreçte işçilerin sendikaya gösterdiği ilgi ve desteğin, izlenen yolun doğruluğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Solmaz:
“İşçi kardeşlerimizin bize gösterdiği ilgi ve alaka bizim için çok değerlidir. Biz de elimizden geldiğince karşılıksız bir şekilde mücadele ederek yanlarında olmaya devam edeceğiz.”

“İşçinin hakkını savunmayan yapılara tepki olarak yanımızda durabilirler”

“Eğer işçiler, haklarının savunulmadığını düşünüyorsa tepki olarak bizim yanımızda durabilirler. Bizimle birlikte nasıl hak aranacağını, hakların nasıl savunulması gerektiğini yaşayarak görebilirler.”

“Biz aidat peşinde değil, işçinin ihtiyacı peşindeyiz”

Solmaz, bazı sendikal yapıların işçiden uzaklaşarak siyasetçiler ve idarecilerle fotoğraf verme yarışına girdiğini belirterek:
“İşçiden kopmuş, onları sadece yürüyen aidat olarak gören, işçinin sorunlarına ilgisiz kalan bir anlayışın karşısındayız. Bizim derdimiz makam mevki koltuk değil, işçiyle. İşçinin beklentisini karşılayacak sendikal faaliyetler yürütmek istiyoruz.” Bu konuda gayet samimi ve netiz işçi kardeşlerimizin yaşadığı bir çok sorunu göz ardı ederek halının altına süprerek, biz ne yapalım diyip kaçmak yerine işçi kardeşlerimizle el ele kol kola yanyan olarak devam edeceüiz işçi arayınca telefonları açmaka yerine radığında dinleyerek onun sorununu derdini kendi derdimiz görerek hareket etmek esas ve yegane amaçımız tüm işçi kardeşlerimiz yanımızda görerek onlar için mücadele ederek kazanımlar sağlamk tek isteğimiz unutulmasın ki bir işçi kardeşimiz haklarından kazanımların vazgeçtiği anda tüm işçi kardeşlerimizin haklarından vaz geçmiş oluyor bu konun cidiyetinin farkına varark hareket edilmesi bizim için çok kıymetli. Sedika olarak tüm işçi kardeşlerimiz kucaklayarak yanımızda görmek istiyoruz birlikte hareket edersem güçlenir ve büyürüz hak kazanımlarımız daha kolay olur  sözlerimi oğuz kaanın okularına verdiği bir örnekle bitirmek istiyorum… atamız ceddimiz oğuz kaan oğullarına birince çubuk uzatır ve kırmalarını ister oğulları kolayca kırar her kırılan çubukta bir fazla çubuk ekleyerek kırmalarını isteyen oğuz kaan sonunda çubuklar artınca oğularına dönerek birlik ve beraberlikte böle işte der ne kadar birlik ve beraberlik içinde olursanız okdar güçlü olursunuz’’’ tüm işçi kardeşlerimize sevgiler , saygılar hürmetler dilerim dedi.